AX MİNE… MİNE XATUN TÜRK IRKÇILIĞI KANA(A)TINI KIRMIŞ!
AX MİNE… MİNE XATUN
TÜRK IRKÇILIĞI KANA(A)TINI KIRMIŞ!
ASO ZAGROSİ
25 mart günü Radikal gazetesinin yazarlarından Mine G. Kırıkkanat, “içte hain, dışta kahraman” adlı bir makalenin ilk bölümünü yayınladı…
Mine G. Kırıkkanat makalesinde son dönemlerde Kürdlere karşı bir psikolojık linç kampanyasına dönüşen “bayrak olayını yeniden gözden geçirip, abartmamak gerektiğini” söylemek için, önce Kürdlerin X,Q,W harflerine ilişkin ısrarlarından hareketle Kürdlere, Kürd tarihine, Kürd kültürüne karşı tam bir cehalet örneğini ortaya seriyor….
Mine Kırıkkanat, söz konusu harflerle ilgili tartışmalar olduğu zaman diyor:
“içimden acı acı gülerek sormak geldi kendilerine: ‘Be kardeşim, senin alfaben mi vardı? Kürd dilinin özgün alfabesi vardı da, kullanman mı yasaklıydı? Be güzel kardeşim, senin soydaşlarının kaçta kaçı iks, ku ve dabıl yu okurda X,Q,W yazar?”
Mine Xatun,, yazısının devamında ise “Kürd dilinin asla özgün bir alfabesi olmamıştı” diyor.
Birincisi; “Kürdlerin asla özgün bir alfabesi olmadı” söylemi kuyruklu bir yalandır….
Kısmen Kürdlerle teması olan her hangi biri, Kürdlerin eski dinleri olan Êzidîliğin kutsal kitapları “Mestefa Reş” ve “Cilwe”nin Kürdçe ve özgül bir alfabe ile yazıldığını bilir… Bu eserlerin 11 ve 12 yüzyılda Şêx Adî veya Şêx Hesen tarafından yazıldıkları bilinmektedir.. Siz, Paris’te kalıyorsunuz ve fransızca biliyorsunuz. Roger Lesco’nun “Enquête ser les Yezidis”, Beyrout 1938, sayfa 32-44 bakınız….
Mine Xatun, “Kürd dilinin özgün alfabesi vardı da, kullanman mı yasaklıydı?” diye soruyor….
Biliyoruz kendisi yılarca Paris’te ama, Kürd dili ve Kürdlere ilişkin her şeyin yasak olduğu sağır sultan dahi duymuştur. Kürdlere karşı diğer soykırımlarının yanında, dilsel ve kültürel jenosid’in tam anlamıyla uygulandığını duymayan kalmamıştır.Ama, Mine Xatun Demirel gibi “vardıda vermedik”? diye
Mine Xatun, sizin “Türkiye’de aynı tarihi, aynı toprakları paylaştığımız” dediğiniz Kürdler, sizinle aynı düşüncede değiller.. Siz dışardan gelip, ülkemizi işgal ettiniz. Burada iki tarih yazılıyor. Sizin sömürgeci tarihiniz ve bizim sizin sömürgeciliğinize karşı direniş tarihimiz… İki ayrı kollektif hafıza var…Bu topraklarda “birlikte yaşama”dan söz ediyorsunuz…. Ama, siz bu toprakları kan gölüne çevirdiniz, uygarlıkların mezarlığı haline getirdiniz…Kimseyle birlikte yaşamak istemediniz…… Yapılan tek şey var: Kıyım, kırım, sürgün, yasak vs.vs.vs…..
Mine Xatun, sizin mevcut Kürdleri aşağılayan, küçümseyen düşüncelerinize kaynaklık eden Kemalistler, 1950’lerde Kürdistan’da sokakta Kürdçe konuşanlara para cezalarını kesiyorlardı.. Kürdçe eşeğine kızdığından dolayı, mahkeme karşısına çıkmak zorunda kalan Kürd köylüsü hakime: “Hakim beg, Kerê min Tirkî nizan e”(eşeğim Türkçe bilmiyor) diyerek kendisini savunmak zorunda kalıyordu……Buna benzer o kadar örnek var ki…. Şimdi dahi, Avrupa Birliğine girmek için yapılan kozmetik rütüşler, bir Kürdçe şarkıyla çamura dönüyor.
Siz bu bayrak meselesini kapatmak istiyorsunuz, çünkü fransızlar sizinle alay edecekler diye korkuyorsunuz…. Genel Kurmay, Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar ve Türkiye’de ne kadar dinosor, arkaik kesim varsa hepsi, “vatan ve milleti korumak” “son türk devletini yaşatmak” için, 12-14 yaşları arasında iki çocuğa karşı genel seferberlik ilan etmiş durumdalar…
Siz de biliyorsunuz ki, sorun iki çocuk meselesi değil….. Sizin devletinizin insanlığa karşı işlediği suçlar ve cinayetler var…. Onlar, hesap gününde korktuklarından dolayı, bu kadar saldırganlar….
Siz bu bayrak meselesinde “abartılmaması” gerekir demek için, yine Kürdlere karşı saldırgan ve vicdansız davranıyorsunuz…
Siz “1000 yıldan beri 1000 adet bile “yazılı” eser vermemiş” diyerek yine okları Kürdlere ve Kürdlere karşı kin kusuyorsunuz…
Siz ya cahil, yada Kemalistlerin bir asır boyunca “Kürdler yoktur” politikasını başka biçimler altından sürdürmek isteyen birisiniz..
Bugüne kadar Kürdler binlerce şair, edebiyatçı, tarihçi, felsefeci vb…. yetiştirdi… Bunların herbiri bir çok eser verdi…
Sizin Kürdleri tanıma diye bir derdiniz yok…
Mine Xatun, sadece sizin atalarınızın elinden ve imhasından kurtarılan Kürdçe eserlerin sayısı dahi sizin sorunuza cevap olur…..
Kürd yazarlar, 16,17,18,19’uncu yüzyılda Mecnun ile Leyla’yi onlarca defa Kürdçe yazdılar…19. yüzılda Kürdçe şiir ve tarih eserlerini veren Mesturexan Ortadaoğuda kadın olarak bir ilki gerçekleştirmiştir……
Kürd tarihçi, etnolog M.M. Beyazidi’yi onlarca Kürdçe eseri, 1860’da Türklerin hışmından kurtarmak için, Rusya’nın Erzurum Konsulosu Alexander Jaba’ya teslim ediyor…
- Beyazidi, Şerefname’yi farsça’dan Kürdçeye aktarıyor ve Kürdçe haline Jaba’ya veriyor…
Mine Xatun 1600’lerde Elî Termuxî “Kürdçe izahlı Arapça grameri” yazıyor.. Bu kıtabıda yine Beyazidi kurtarmıştı…
Mine Xatun, sana hangi Kürd edebiyatcılarını anlatayım?
Hewraman, Loristan, Baban, Botan, Soran, Ardelan, Bitlis, Amed, Hakkari, Amêdî şair ve edebiyatçılarını anlatmak bir makale işi değil…
Mine Xatun;
Nazım’ın “ışıklar ve devrimler” şehri dediği, 24 saat uykuya dalmayan Paris’te Çetin Altan abimle birlik olduğunuz dönem, her halde o sizi “İrani”yada sofistlerin diyarına götürmüştür.. Hafizî Şîrazî, Camî ve belki de biraz geç saatlerde ve biraz serxweş(pardan sarhoş) Omer Xeyam’dan (pardon, Heyam ) Mevlana’dan Yunus Emre’den dörtlükler okumuştur.
Belki, Çetin abimiz size, sofistlerin piri,gizimli dünyalarının Mîrî, 970’de doğan ve eserlerini Kürdçe veren Baba Tahir Hamadanî’den söz etmiş olabilir… Her ne kadar, Türkiye’de mecbur kalıp, Baba Tahiri tanıtmak zorunda kalmışlarsada, Baba Tahirî “Kürd yatmış Arap kalkmış” diye tanıtılar…
Onun için Mine Xatun, sizin “ yazılı kültür yokluğunda harflerle sınırlı ve şekilci kimlik arıyanlar” diye Kürdleri değerlendirmeniz, tam bir bedbext(pardan badbaht)lık yada bêbextî (bahtsız)dir.
Bu küçük makalede Kürdlere ilişkin söylediğiniz cumle yanlışlık içeriyor… “ Iran, Irak ve Suriye’de Kürdler arapça alfabesini kullanıyor” diyorsunuz…
Suriye Kürdleri, hiç bir zaman Arapça alfabeyi kullanmadılar.. 1930’lardan beri Suriye Kürdleri latin alfabesiyle yazıyorlar… Latin alfabesini ise o alanda yerleştirenler, geçen yüzyılın ilk yarısında Türklerin terörinden kaçıp, Suriye’ye yerleşen Kürdçe ve latince “Hawar” ve “Ronahî” dergilerini çıkaran Botan Kürd prensleri Mîr Celadet ve Mir Kamuran Bedirxan oldu..
Rusya Kürdleri, 1930’da latin harfleriyle haftalık “Reya Taze” gazetesini çıkardılar..
Erebê Şemo ve Îshak Morogulov, sizin Atatürk’ünüzden önce latin harfleriyle Kürdçe alfabeyi oluşturmuşlardı…
Mine Xatun,
Sizinkiler, Kürdlerin ulusal bilincini karartmak için, Güney Kürdistan yönetilerini “aşiret şefleri” diye lanse ediyorlar…O “aşiret şeflerinin” idaresindeki Güney Kürdistan’da 2004 yılın da, Kürdistan Hükümetinin oluşturduğu komisyonun “bilimsel bulduğu “ basımını yaptığı 460 kitap var…. Ayrıca onlarca özel yayın evi var ve binlerce kitap bastılar… Bu kitaplarda hepsi KÜRDÇE yazılmıştır….
Ax Mine Xatun(Pardon Hatun),
Mine Xatun, kemalizm sizi kırıkkanat duruma soktu.. Siz bu mantalite ile asla adil olamazsınız.. Biz Avdalê Zeynikê’yi diriltip getirsek dahi, Qulingo’nun kırıkkanat’ı üzerine Sîpanê Xelatê’nin doruğunda söylediği şarkıları, sizin kırıkkanatınız üzerine söylese dahi, siz uçamazsınız…
Şimdi ben sizin tarzınızla ve size soruyorum: Be kadın bilmediğin, anlamadığın ve yabancısı olduğun şeylere niçin burnunu sokuyorsunuz?
Be kadın, bir kadın olarak Kürdleri niye anlamaya çalışmıyorsunuz? Sizin Kürdlere karşı kullandığınız “1000 yılda 1000 kitap dahi yazmamışlar” argumentini, erkekler “2000 yıl içinde hiç kadınlardan filosof, bilim adamı çıkmadı” şeklinde ifade ediyorlardı/ediyorlar..
Kürdlere ilişkin söylediklerinizin doğru olmadığını izah etmeye çalıştım.
Doğru olsa dahi bunun sorumlusu kim? Suçlu kim?
Hırsızın hiç mi suçu yok?
Aslında Kürdlere sizin adınıza yapılanların ve sizinde çok bilmişce savunusunu yaptığınız ve Kürdlere karşı kullandığınız bu barbarlığın sonuçlarından dolayı dolayı utanmalısınız……
Not: 10 yıl önce yazılan bir makale