Yeniden General İhsan Nuri Paşa Üzerine
Yeniden General İhsan Nuri Paşa Üzerine
Aso Zagrosi
Daha önce „Ararat Kartalı“: İhsan Nuri Paşa” adlı yazı serisinde Dr. Haşimi Şirazi’nin Anılarına dayanarak Archie Roosevelt ile İhsan Nuri Paşa arasında yapılan görüşme üzerine durmuştum. Archie Roosevelt bir CİA ajanı olarak Afrika’da, bir çok Arap ülkesinde ve Demokratik Kürdistan Cumhuriyeti sürecinde de İran’da bulunmaktadır.(Archie Roosevelt’in Mahabad Kürd Cumhuriyeti adlı bir çalışmasıda var)
Archie Roosevelt İran’da kaldığı süre içinde bir çok Kürd kadrosu ile görüşmeler yapıyor. Bunlardan biri de General İhsan Nuri Paşadır.
Archie Roosevelt Anılarında kısa bir şekilde İhsan Nuri Paşa üzerine de duruyor. İhsan Nuri Paşa, Ararat Hükümeti ve Xoybûn üzerine yapılan ve yapılacak çalışmalara yardımcı olacağı inancıyla Archie Roosevelt’in İhsan Nuri Paşa’ya dair yazdıklarını aktarmak istiyorum:
“İran’a vardıktan kısa bir süre sonra(1946 yılının Mart ayında İran’a gidiyor-Aso) Tahran’da bir Kürd şahisyetiyle tanıştım. İran devleti ona Farsça ‘Kuhistan’ adlı bir dergiyi yayınlama izni vermişti. Bu şahıs Dr. İsmail Ardelaniydi.(Kirmanşanlı tanınan Ardelan Hanedanlığının bir üyesiydi-Archie)
Kuhistan’da birileri isimsiz ‘ Nihînîkanî Barzan” adı altında var olan aktüel durumu ve Mella Mustafa Barzani’nin Devrimi’nin öncesini konu alan bir yazı serisini yayınlıyordu. Ayrıca yine söz konusu dergide ‘Ararat Olayı” adı altında başka bir yazı serisi yayınlanıyordu. Yazarı o dönemler Tahran’da yaşıyan İhsan Nuri Paşa’dan başka biri değildi. Tahran’da İhsan Nuri Paşa ile tanıştım. Görüşmemizin başlangıcında bana Türkiye’de Kürd dilinin yeniden canlandırılması faaliyetlerine vurgu yaptı. İhsan Nuri Paşa, Bitlis’te dünyaya gelmiş. Türk Ordusunda subaydı. 1943(1924 olması gerekir-Aso)yılında Türk ordusunda bir Alaya komutanlık yapıyordu. Fakat, devlet tarafından vahşice girişilen Kürd katliamlarına karşı tahammül etmeyerek Irak sınırının yakınlarında Kürdleri ayaklanma ve devrim için örgütledi. Fakat devrimciler kısa bir süre içinde yenilgi aldılar ve sınırın karşı tarafına geçtiler. Bir kaç yıl sonra İhsan Nuri küçük devrimci grupları faaliyet için Türkiye’nin içine gönderdi. İlk önceleri Irak’ta daha sonra İran’da bu grupları yönlendirdi. 1928 yılında Ararat bölgesinde Türklere karşı ayaklanma içinde olan devrim güçlerine katıldı. Sovyetler Birliği Kürd ayaklanmasına iyi gözle bakmıyordu. Bu nedenlerinden biri Rusların rahatsızlığına neden olan Kürd milliyetçilerinin Sovyet Ermenistan’ın Taşnak Partisi’yle olan ilişkileriydi. Bundan dolayı Sovyetler Birliği sınır güçlerinin bir kısmını Türklere yardım etmek için Ararat’a göndermişti. 1930 yılında İran Şahı, Şah Rıza bir antlaşma çerçevesinde gerek görüldüğünde devrimcileri takip etmek amacıyla Türk askerlerine sınırın karşı tarafına geçme izni verdiğinden Devrim yenilgi aldı ve İhsan Nuri İran’a sığındı. Yine bu süreçte bazı devrimciler 1931 yılının sonuna kadar yani son yenilgiye kadar mücadelelerini devam ettiler.” diye yazıyor.
Archie Roosevelt anılarında Haşimi Şirazi’ye de değiniyor ve kendisine Kürdçe konusunda yardımcı olduğunu ve Qazi Muhammed ile olan görüşmesini örgütlediğini yazıyor.(Archie Roosevelt, Kurd le Yadaştekanî Archie Roosevelt da, 2003, Silêmanî Kurdistan)
Bu yazının daha önceki bölümünde CİA ajanı Archie Roosevelt’ın anılarında İhsan Nuri Paşa’ya ilişkin bölümünü çevirerek yayınlamıştım.
Bugün ise Dr. Abdulrahman Qasimlo’nun Çek asılı eşi Helene Krulich- Chassemlou’nun 2011 yılında Paris’te Karthala yayınları tarafından çıkarılan “Une Europeenne au Pays des Kurdes” adlı eserinde General İhsan Nuri Paşa hakkında yazdıkların aktaracağım.
Kitap hâlâ elimde yok, yeni sparişini verdim.
Fakat, kitap olmadan nasıl İhsan Nuri Paşa ile ilgili bölümünü bulduğumu ve çevirdiğimi sormayın… Kendi başına bir serüven..
Değerli Kürd araştırmacılardan Rohat Alakom bir hafta önce bana bu kitaptan söz etti, Google kitap bölümünde var olduğunu ve İhsan Nuri Paşa’ya ilişkin bölümün sayfasınıda vererek içeriğine bakmamı istedi.
Ben Google kitap bölümüne baktım ve kitabı buldum.
Fakat, kitabın İhsan Nuri Paşa’ya ilişkin 43 ve 44. Sayfaları yoktu.. Diğer bazı bölümleride kesintili bir şekilde verilmişti. Ne de olsa okuyucuların merakını uyandırmak için kitabın bazı bölümlerini de vermişti.
Tamam kitabı satın alacağım, kitapta Kürdlerle ilgili bir hayli bilgi var.
Fakat, kafama takılan husus, niçin Rohat bu kitabın sözkonusu sayfalarına ulaşbiliyor da ben ulaşamiyorum?
Bu sefer değişik bilgisayarlar üzerine kitaba ulaşmaya çalıştım.. Fakat, hiç bir sonuç almadım.
Bugün yeniden kitaba ulaşmaya çalıştım. Fakat bu sefer, “google Books”, “Google Bücher” ve “Google Livres” gibi farklı dillerden sözkonusu kitaba ulaşmaya çalıştım..
Nihayet Helene Krulich- Chassemlou’un İhsan Nuri Paşa’ya ilişkin yazdığı sayfalara ulaştım..
Millet Facebook üzerine “devrimlerin örgütlemesini” yapıyor. Alman Piratları kısa bir süre içinde Berlin seçimlerinde %9 oranında oy toplayabiliyor..
Ben nasıl sevgili Rohat’ın ulaştığı bu iki sayfaya ulaşmam?
Helene Krulich- Chassemlou Anılarını 3. Tekil şahısın ağzıyla anlatıyor. Burada ismi “Lena” olarak geçen kendisidir.
“İhsan Nuri Paşa” ara başlığıyla ondan şöyle söz ediyor:
“Bir gün İhsan Nuri Paşa’nın evine gittiler.(Helene ve Dr. Qasimlo-Aso) İhsan Nuri Paşa Türk ordusunda subay olan Kürdtü.
1927-1931 yılları arasında Türkiye Kürdistan’ın Bitlis bölgesinde bir ayaklanma oldu. Bu ayaklanma ‘Otonomi İçin Ararat Komitesi” tarafından yönlendiriliyordu. İhsan Nuri Paşa harekete katıldı ve askeri kanadının genel komutanlığını üstlendi. 4 yıllık mücadeleden sonra Komite Türk ordusundan tarafından kanlı bir şekilde bastırıldı. İhsan Nuri Paşa büyük bir yolculuktan sonra İran sınırını geçmeyi başarabildi.
İhsan Nuri Paşa İran’da olduğu zaman genç eşini Yaşar Hanım’ı yanına götürdü. İhsan Nuri Paşa, sürekli olarak ilişkileri iyi ve kötü arasında gelip giden Türkiye ve İran arasındaki iyi olmayan ilişkilerin ortamında yararlandı.
Onlar(İhsan ve yaşar) Tahran’da küçük bir evde oturuyorlardı. İhsan Nuri Paşa belli bir yaş seviyesine varmıştı. Fakat, fiziki olarak iyi bir konumdaydı, uzun boylu ve aklı zehir gibi çalışıyordu.. Tavırları her zaman biraz militerceydi. İhsan Nuri gelenekselci ve önün gözünde kadınlar her zaman erkeklere göre daha alt kademedeydiler. İhsan Nuri, Abdulrahman(Dr. Qasimlo) ile ciddi bir şey konuşmak istediği zaman, kadınların olmadığı bir yere götürüp konuşuyordu.
Yaşar Hanım küçük( onun boyundaydı), yaşlı, yönlendirilen ve hassas bir kadındı. Yüzünün hatlarından eski güzeliği görülüyordu. Misafirperver ve çok nazik olan Yaşar Hanım Lena’yı kanatları altına aldı. Yaşar Hanım hiç bir zaman Persçe’ye öğrenmedi. Onların(Yaşar ve Helene) ortak bir dilleri yoktu. Fakat onlar birbirlerini anlayabiliyorlardı.. Allah bilir nasıl??
Yaşar Hanım Lena’nın hiç bir zaman karşılaşmadığı doğunun farklı ve leziz mutfakların en iyi Cordon-Bleu suydu.(Cordon-Bleu bir yemek çeşitinin yanında Fransız mutfağını temel alan uluslararası bir mutfak okulu anlamına da geliyor. Burada ikinci anlamda kullandığını sanıyorum-Aso) Lena, eşsiz bir dizi Kürd, Türk ve Pers aşçılarını daha önce görmesine rağmen bu böyleydi.
Lena ziyaretleri sırasında , Yaşar Hanım’dan bölge mutfağının temel özelliklerini ve mutfak sanatının tadını aldı.
Fakat onlar(Lena ve Yaşar) Lena Kürdistan’a gittiği zaman birbirlerinden ayrıldılar ve bir daha görüşmediler.”(Helene Krulich- Chassemlou, Une Europeenne au Pays des Kurdes, Edition Karthala, 2011, sayfa 43-45)
Not: Sayın Helene Krulich- Chassemlou’nun İhsan Nuri Paşa’ya, Yaşar Hanım’ın İran’a gitmesi tarihine, Ararat Hükümetini yönlendiren siyasal yapıya ve hareketin başlayış bölgesine dair yaptığı tespitlere katılmama rağmen yada eksik bulmama rağmen bu kısa yazıyı Ararat Hükümeti üzerine yapılacak çalışmalar için çevirmeyi gerekli gördüm.
- Not: Yıllar önce bu makaleyi yazmıştım. Daha sonra Helene Krulich- Chassemlou’nun kitabını elde ettim. Silav