Gorran Hareketi’nin Sözcüsü Dr. Şoreş Haci Kürdistan’daki gelişmeleri değerlendiriyor.
Gorran Hareketi’nin Sözcüsü Dr. Şoreş Haci Kürdistan’daki gelişmeleri değerlendiriyor.
Awêne gazetesi 24 Ocak tarihinde Gorran hareketi’nin Sözcüsü Dr. Şoreş Haci ile bir söyleşi yaptı. Söyleşiyi çevirerek okuyucularla paylaşmak istiyorum.
Aso Zagrosi
Awêne: Aktüel olarak Kürdistan’ın durumunu nasıl görüyorsunuz? Gorran’ın planı varmı?
Dr. Şoreş Haci: Biz Gorran Hareketi olarak Raperin sonrası yuva yıkıcı iç savaş hariç tutulursa, hiç bir zaman Kürdistan’ın durumu bu kadar kötü olmamıştı. Her şeyden önce iki önemli kurum olan Kürdistan Başkanlığı ve Kürdistan Parlamento Başkanlığı iflic edildi. Hükümeti ve faaliyetlerini kontrol görevi olan en yüksek kurum olan Kürdistan Parlamentosu işlevsiz hale getirildi. Kürdistan Bölge Başkanlığı yasal süreci 19 Ağustos’da bitmiştir. Bu açıdan bölge başkanı yok ve siyasal bir boşluk oluştu. Diğer yandan ise Daiş savaşı Kürdistan Bölgesinin yakasına yapışmış ve 10 binlerce kahraman Peşmerge toprak, su ve vatanı savunmak için savaş cephelerinde ön saflarda savaşıyorlar. Mali ve ekonomik kriz Kürdistan’ın tüm bireylerini sarmış durumdadır. Eğer siyasi sorunlar partileri de kapsamışsa bu da kendilerinin siyasetinden kaynaklanıyor. Siyasi açıdan Kürdistan siyasi partileri kendi içinde barışık değil, görüşme ve birlikte yok. Milletimizin gelecekte yararlanabileceği sağlam siyasi bir programı birlikte oturarak oluşturamıyoruz. Bağdat ile ilişkilerimiz kötüdür. Kürdistan’ın diğer parçalarındaki Kürdlerle ilişkilerimiz kötüdür.
Siyasal alanda iki cephe oluşmuş. Bir cephe İran, Suriye, Bağdat ve Rusyadan oluşuyor. Diğer cephe ise Türkiye, Suudi Arabistan, Katar ve Amerika’dan oluşuyor. Bu cepheler mücadelelerini Kürdistan sahası üzerine sürdürüyorlar. Kürdler bu oyunda oyun kuran değil, oynatılandır. Bundan daha kötü olan düşünemiyorum. Halkımızın geleceği için berak ufukların olduğu bu ortamda, hiç bir amaca varmamak için biz kendi elimizle ufkumuzu karartık.
Awêne: Sözünü ettiğiniz bu sorunların birinci derecede sorumlusu kim?
Dr. Şoreş Haci: Kürdistan Bölge halkının karşı karşıya kaldığı sorunların bir kesiminden kimse sorumlu olmayabilir. Daiş ile yapılan savaş Daiş’ın suçudur. Ekonomik ve mali kriz petrol fiyatlarının düşüşü ile ilgilidir. Fakat, ortaya çıkan sorunların büyük bir kesiminin sebebi hükümeti ve Kürdistan Bölge iktidarının yanlış politikalardır. Raperin’den şimdiye kadar hem siyasi, mali ve ekonomik olarak ve hem de politikaların oluşturulması, Dış ilişkiler ve hem de halka güvenmemek ve vatandaşların istemlerini kulak ardı etmek gibi olaylarda 20 yıllık Kürd iktidarı Kürdistan’da yaşanan bu krizin esas sorumlusudur. KDP geçmişte Kürdistan siyasetinde yenilgi almış yanlış mantıkla siyaset yapıyor ve yine aynı mantıkla siyaset ile ve diğer taraflarla muamele yapıyor.
Awêne: Kısa bir süre içinde Gorran’ın Civatî Niştimanî’sinden 3 kişi istifa etti. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Dr. Şoreş Haci: Bu örgüt ile ilgili bir sorundur ve dünyanın her tarafında oluyor. Bu tip gelişmeler normal ortamlarda ve olağanüstü durumlarda da gündeme geliyor. Görevlerinden ayrılan 3 kişi belirli tek bir nedenden dolayı değil, her biri farklı nedenlerden, her biri farklı bir geri plandan dolayı görevlerinden ayrıldılar. Siyasi İlişkiler Odasının Sorumlusu dışında, diğer iki kişi görevlerinden ayrıldılar Gorran’dan değil. İki kişi kendilerini Gorrancı görüyorlar. Bu durum çok normaldır. Başka bir sebep ise biz yeni bir partiyiz ve 2009 yılında kurulduk. Belki yoldaşlarımızı iyi denemedik ve belki yoldaşlarımız sivil çalışmaları denememişlerdi. Bu uzun bir kervandır ve önümüzde çetin yollar var. Umudumuz o ki amaçlarımıza kısa bir zamanda ulaşırız. Bu kervan uzun bir kervandır, terk edenlere ellerine sağlık ve uğurlar olsun diyoruz, bazıları terk eder daha fazlaları Gorran’a katılıyor.
Awêne: Taraftarlarınız şurada yada burada ve sosyal medyada Muhammed Haci’nın Gorran’dan atıldığını söylüyorlar. Siz bu konuda ne diyorsunuz?
Dr. Şoreş Haci: Civatî Niştîmanî Gorran’ın sekreteri bir açıklama yaptı. Bu açıklama da iki ay önce Muhammed Haci Civatî Niştîmanî Gorran’ın üyesi olmadığı kendisine bildirildi ve Civatî’ın hiç bir toplantısına alınmadı deniliyor.
Awêne: Niçin uzaklaştırıldı?
Dr. Şoreş Haci: Civatî Niştîmanî Gorran onun Gorran’ın sade bir üyesi olarak kalmasından yanaydı ve bu durum bizim örgüt işleriyle ilgilidir.
Awêne: Nawşirwan Mustafa’nın yokluğu Gorran Hareketi’nin üzerine hangi ölçüde etkisi oldu?
Dr. Şoreş Haci: Kuşkusuz Nawşirwan Mustafa karizma sahibi bir kişi olarak yeri Kürdistan siyasetinde ve Gorran Hareketinde açıktır. Kimse bunu inkar etmiyor. Nawşirwan Mustafa’nın yokluğundan dolayı yaşanan gelişmelerin kötü bir yol aldığı meselesine katılmıyorum. Gorran Hareketinin siyasi bir programı vardır. Nawşirwan Mustafa burada olsa da olmasa da biz o programı uyguluyoruz. Tam tersi bu kriz de Nawşirwan Mustafa’nın burada olmaması iyi oldu. Bu durum tüm arkadaşlar için bir tecrübe oldu. Nawşirwan Mustafa olmadan da işlerin yürüye bileceğini gösterdi. Nawşirwan Mustafa ebediyen başımızda olmaz. Nawşirwan Mustafa bu kriz de burada olsaydı yine fazla bir değişiklik olmayacaktı. Nawşirwan Mustafa’nın Musa’nın sihirli asası yok tüm olumsuzlukları ortadan kaldırsın. Nawşirwan Mustafa’nın geri dönmesi meselesine gelince hiç kimse ne zaman geleceğini bilmiyor. Fakat, eğer her hangi bir an dönmesi gerekirse dönecektir.
Awêne: Diyorlar ki Nawşirwan Mustafa Londra’da siyasi liderleri karşılamak amacıyla bir divan hazırlamış?
Dr. Şoreş Haci: Nawşirwan Mustafa sağlık sorunlarını çözmek için yurtdışına gitti. Şimdi durumu iyidir ve sağlık durumu da iyiye doğru gidiyor. Nawşirwan Mustafa’nın Kürdistani siyasi çevrelerinde ve bağımsız kesimlerden dostları vardır. Kapıları kapatıp kimse ile görüşmemezlik yapamaz. Bu görüşmeler Kürdistan durum, bölge ve Gorran ile ilişkilidir. Halkı görmesi gerekiyor.
Awêne: 5 aydan beri Nawşirwan Mustafa 5 kelime etmedi. Gorran bu sessizliği destekliyor mu?
Dr. Şoreş Haci: Nawşirwan Mustafa sessiz kalmadı ve sessiz kalmayacak. Gerektiği her zaman söyleyeceği sözleri söyler.
Awêne: Sizin diğer 3 taraf ile müttefikliğiniz vardı, fakat YNK ne sizin ve ne de KDP’nin kalbini kırıyor. Gelişmeler nereye doğru gidiyor?
Dr. Şoreş Haci: Biz müttefik değildik. Biz Yekgirtu ve Komel ile birlikte 4 yıl boyunca muhalefette birlikteydik. Ortak bir plan çerçevesinde ortak faaliyetlerimiz vardı. Aynı siyasi tavıra sahiptik. 8. Kabineye girdiğimiz zaman bizim YNK, Yekgirtu ve Komel ile Kürdistan Başkanlığı Yasasını güncelleştirme konusunda ortak bir projemiz vardı. Biz müttefik değildik. Yalnızca bizim ortak bir projemiz vardı. Aktüel olarak bu 3 taraf söz konusu projeye bağlı olduklarını söylüyorlar. YNK bizimle mi birlikte olur, KDP ile mi birlikte olur, ikimiz ile mi birlikte olur Gorran Hareketine göre YNK özgürdür KDP ile anlaşmaya.. Gorran Hareketi YNK’nin bizim ile ilişkilerinden dolayı siyasi hiç bir siyasi kararı vermeyeceği anlamına gelmez. YNK tüm siyasi kararlarından serbesttir.
Awêne: YNK ve KDP’nin müttefik olmasından korkmuyormusunuz? Siyasal alanda size zarar vermez mi?
Dr. Şoreş Haci: Biz muhalefette olduğumuz zaman kimseden korkmadık. Hükümette olduğumuz zaman kimseden korkmadık. Bize dayatılan bu ortamdan korkmuyoruz. Gelecekte de kimseden korkmuyoruz. Bir bir mesajın sahibiyiz ve bu mesajın tüm Kürdistan için olduğunu düşünüyoruz.
Awêne: Gorran’ın mesajı YNK, Yekgirtu ve Komel için de mi?
Dr. Şoreş Haci: biz onların Kürdistan Başkanlığı Yasasının güncelleştirilmesi hususunda bizim ile birlikte memnun oluruz. Bizim ile birlikte olmasalar dahi serbestler ve ellerine sağlık diyoruz. Onlar ne yaparlarsa ne yollarını tıkarız ve ne de yakınırız.
Awêne: Kürdistan bağımsızlığ meselesi şurada yada burada bir kart olarak gündeme geliyor. Siz bu kriz ortamında devlet olayına nasıl bakıyorsunuz?
Dr. Şoreş Haci: Gorran Hareketi ve Gorran hareketini oluşturan bireylerin bırakın Kürd devletini eleştirmeleri, Kürd devleti ve Kürd devletinin kurulması bizim umudumuzdur. Bu yapılanlar müzayededir. Biz kimsenin elini tutmamışız. Gorran bağımsızlık meselesini müzayede ve particilik için kullanmıyor. Ulusal birliğimizi kurmalıyız ve ulusal kurumlarımızı kurmalıyız. Kürd devleti vatandaş ile iktidar arasında samimi ve açık sözlülük üzerine inşa edilmelidir. Bu Gorran’ın düşüncesidir. Gorran’ın bu düşünceleri, Kürd devletinin kurulmasından söz eden diğerlerinden farklıdır. Kürd devletinin kurulmasını kullananlara kimse elinizi tutmamıştır, buyurun kurun ve biz de size destekleyeceğiz.
Awêne: Eğer Barzani Kürd devletini ilan ederse siz destekleyecekmisiniz?
Dr. Şoreş Haci: Bizim kimse ile şahsi sorunumuz yok. Eğer yarına ertelemese bugün ilan ederse kendisini destekleriz.
Awêne: 12 Ekimden sonra KDP, Parlamento Başkanı ve bakanlarının işine son verdi. Sizin bu sorunları çözmek için son tavrınız ve tavrınız nedir?
Dr. Şoreş Haci: Bizim ne bir şartımız ve ne de bir ön şartımız var. KDP Politbürosunun kararı Kürdistan’daki en üst meşru kurumu felç etti. Biz Parlamento’nun meşru zeminine dönmesini istiyoruz. Parlamento yasaları çıkarma yeri ve Kürdistan halkı için programların oluşturma yeri olsun. Gorran bunu isterken bir kaç bakanının yerini alma sevdalısı değildir. Kimse bu hükümette kıskanmıyor. Siyasi partiler arasındaki çelişlerden dolayı işlevsiz kalan bir hükümettir. Halkın hükümette güveni kalmamıştır. Hükümet çalışanların maaşlarını dahi veremiyor. O kadar sevdalı değiliz bu hükümette girmeye. Bu hükümete girdiğimiz zaman da tüm kriz ve sorunları biliyorduk. Fakat vatani görevimizin bir gereği olarak bu hükümete omuz verdik ve diğer taraflarla birlikte krizden çıkmak için bir reform programını hayata geçirmek istedik.
Awêne: Parlamento Başkanı’nın işinin başına dönmesi için Bakanlarınızı kurban mı ediyorsunuz?
Dr. Şoreş Haci: Benim amacım o değil. KDP’nin yaptığı Kürdistan Bölgesinde meşruyetin ortadan kaldırılmasıdır. Parlamento meşruluğuna yeniden kavuşmalıdır. Gorran göre Kürdistan hükümeti ve bakanlar kurulu diye bir şey kalmamıştır.
Awêne: KDP, Gorran’ın petrol dosyasından haberdar olduğunu söylüyor. Maliye bakanı da haberdar olduğunu söylemişti?
Dr. Şoreş Haci: Tam tersi Maliye Bakanı borularla Ceyhan üzerine gönderilen petrolden ve Doğal Kaynaklar Bakanı’nın Maliye bakanlığının kontosuna gönderdiği paralardan haberdar olduğunu söyledi. Onu petrol dosyasının detayları hakkında bilgi sahibi olduğunu söyeleyen YNK’li bakanların eski ve yeni yardımcılarıydı. Ne eski de, ne aktüel durumda ve ne de gelecekte gümrüklerde pay sahibi olmasını düşünmedik ve düşünmüyoruz. KDP ve YNK şirketleri aracılığıyla petrol pazarında ortaklar.
Awêne Gazetesi Binar Hidayet
Çev: Aso Zagrosi