Bitlisli Kemal Fevzi Beyin Şahsında 29 Haziran 1925 şehidlerini saygı ile anıyorum!!
Erzurum Komitesi Temsilcisi Kemal Fevzi, Simko ve Ruslar arasında ilişki saĝlıyor(19)
Fars Kürdistanı Kürdistan’daki olayların özeti
16 Ekimden 1 Aralık 1923‘e kadar Kuzey Kürd önderleri Simko ve arkadaşlarıyla ilişkilerini geliştirmek istiyorlar. Biz daha önceki bültenimizde Kürdlerin Ingilizlere ve Türklere doĝru gidişlerinin siyasi yenilgiye doĝru gitmesi neticesinden Xalid Beyin grubunun tüm Kürdistan çapında mevzi kazanmasına ve güçlenmesine neden oldu.Xalid Beyin grubu saĝlıklı ve birleşik bir merkez olarak hâlâ siyasetini deĝiştirmemiştir. Başka bir söylem ile Sovyetlerin yardımıyla Türkiye’de Kürdlere özgürlük getirmek istiyor. Xalid Bey Kürdistan’da çok meşhurdur. Urmiye bölgesindeki Kürdler Kuzey Kürdistan’daki gelişmeleri ve özellikle Erzurum Komitesini çok yakından takip ediyorlar. Bizim Urmiye Konsolosumuz Erzurum Komitesinin Kemal Fevziadlı bir üyesini yakın takibe almış... Kemal Fevzi, şimdi Qeretu köyünde Simko’nun yanına gelip gidiyor. Kemal Fevzi bizim Konsolosluĝumuzla ilişki kurmak ve Simko’nun mektubunu getirmek için gizli olarak Urmiye’ye gelmiştir. Yine bu kaynaĝa göre Simko28 Kasım 1923 tarihinde Mahmud Beyadlı bir beyi görmek için gizli olarak Urmiye’ye gelmiş.. Kemal Fevzi Beyin Konsolosluĝumuza göndermiş olduĝu mektubun içeriĝi şöyledir:
Rusya’nın Urmiye Konsolosuna: Size gururla bildiriyorum:
1)Ben gizli bir Kürd örgütünün merkez komitesi üyesiyim..
2)Simko beni Istanbul’dan buraya davet etti... Sizin için şifreli bir mektup yazmış ve beni gizli olarak sizin yanınıza gönderdi..
3)Bu gece size önemli şeyler söylemek için yanınıza geleceĝim.. Sizden konsolosluĝun koruma görevlilerine, benim gelmem esnasında hiç bir soru sorulmaması meselesinde talimat vermenizi rıca ediyorum..
Size saygılarımı sunuyorum
Kemal Fevzi
Kemal Fevzi hemen o akşam yanımıza geldi.. O kendisini Kürd örgütünün merkez komitesi üyesi ve Kürd Komitesinin propaganda bölümünün üyesi olarak tanıtı... Görüşmeler esnasında Kemal Fevzi dikkati çeken bir hususa deĝindi. Kemal Fevzi’nin söydiklerine göre Xalid Bey grubunun Istanbul’daki Kürd önderleriyle sürekli ilişkileri vardı.. Kendisinin de üyesi olduĝu Istanbul grubuda Baĝımsız Kürdistan için çaba içindedir.( Kemal Fevzi Istanbul’un Antant güçlerince işgal edilmesi esnasında Sultan Muhamed devletinin Kürd işlerine bakan komiseriydi) Kemal Fevzi’nin söylemine göre Istanbul’daki Kürd önderleri Ingiliz taraftarı olarak faaliyetlere başladılar. Fakat daha sonra Erzurum Komitesinin tavır ve görüşlerini kabul ettiler. Istanbul Kürd önderleride o inanca vardılar ki yalnızca Sovyet Rusya’nın yardımıyla Kürdler amaçlarına ulaşabilirler ve iyi bir sonuç elde edebilirler.
Kemalistlerin Istanbul’a yönelik askeri saldırı esnasında, ilegal Kürd Komitesinin üyelerinin büyük bir kesimi şehri terketti.. Bu üyelerin belli bir kesimi gizli olarak Erzurum’a geldiler... Erzurum Komitesi onların gelmesiyle dahada güçlendi ve gelişti. Yalnızca Erzurum vilayetinin temsilciliĝini deĝil, Van vilayetinin kuzeyinin, Bitlis vilayetinin, Muş şehrinin ve hatta şimdi Komite tüm Kuzey Kürdistanı temsil etme davasını güdüyor. Bundan dolayı Erzurum Kürd Komitesi isim deĝişikliĝine giderek „Komitey Nawendî Kurdistan“ ismini aldı. Aynı zamanda Komitenin Kürd sorununa ilişkin görüşlerine de açıklık getirdi: Geçmişte Erzurum Komitesi Türkiye devleti çerçevesinde Kürdistan için otonomiyi kendisine bir asgari program olarak oluşturmuştu.. Fakat şimdi geçen yıldan beri Türkler Kürd milletinin hiç bir istemini yerine getiremeyeceklerini pratikte gösterdiler. Kürdler mecburiyet karşısında baĝımsız Kürdistan şiyarını yükseltiler.
Bu durumdan itibaren Komite şu kararları alıp ve gereken adımları atacak:
Tüm Kuzey Kürdistan önderlerini tek bir çatı altında toplayarak, genel silahlı bir ayaklanmayi hazırlanmak;
Sovyetler Birliĝi ile ilişki kurmak ve Kürd ulusal hareketine vereceĝi yardımlar konusunu görüşmek;
Sonra Güney Kürdistan önderleriyle ilişki kurmak;
Ayrıca Komitenin bir kararıda bir üyesini de işleri yürütmek amacıyla Simko’nun yanına göndererek, sürekli orada bulundurmak..
Çünkü, Simko’nun bu bölgede ve Türkiye Kürdleri içinde rolu ve ismi vardır. Görüşmelerin kolayca sürdürülmesi ve vazifelerin yerine getirilebilmesi için Simko’nunda bir Komitesi olması gerekir.
Erzurum Merkezi Komitesi Simko’yu sembolik Başkan olarak seçer.. Bu şekilde Simko’yu Kuzey Kürdistan hareketini idare etmek için çaĝrılacak.. Kürd Komitesinin temsilcisi Kemal Fevzi Bey Simko tarafından tespit edilmişti. Geçen yılın aralık ayında Erzurum’dan hareket ederek tam 70 günde Kürdistan’ın Germeseriye varmıştı. Kasım ayında Ismail Aĝanın yanına gelmişti..
Kemal Fevzi Simko’nun Erzurum’dan gelen ikinci temsicisidir.(Birincisi Ahmed Teqi Aĝaydı) Ismail Aĝa „Komitey Nawendî Kurdistan“ın programını kabul etti. Simko, „Komitey Nawendî Kurdistan“ ile aynı görüştedir ve ayaklanmayi hazırlamak için aktif katılıma hazırdır. Bundan dolayı bizim Kürdlere yardım etmemiz gerekiyor. Ismail Aĝanın geçmişte bazen Ingilizlerle, bazen Çarlık Rusyasıyla, bazen Kemalistlerle ilişkileri vardı ve sırtını onlara dayanmıştı.. Kuşku yok ki Kürdlerin Türklere karşı ciddi bir ayaklanması için yabancı bir super gücün yardım ve dayanışmasına ihtiyacları var. Bugün onun görüşüne göre bu devlet Rusyadır. Unutmayalım ki bugünkü koşullar Simko’yu Türkiye’den uzaklaşarak Rusya’ya yakınlaştırdı... Açıktır ki Kemal Atatürk’te Iran sınırlarına yakın bölgelerde asayışı saĝlayabilmek için şimdiden başlayarak en kısa zaman içinde Rusya‘nın Urmiye Konsolosluĝu ile görüşmeleri sonuçlandırmak istiyor. Başka bir söylem ile Simko „fiili“ olarak Komitelerinin görüşünü, yanı baĝımsız Kürdistan’ın kuruluşu ve Rusya’nın yardımını bizim ile konuşmak istiyor ve Rusya’nın tavrının ne olacaĝını öĝrenmek istiyor.
Ayrıca bunu dışında Kemal Fevzi Bey Erzurum Kürd Komitesi tarafından Simko ile Rusya’nın en yakın Konsolosluĝu arasında ilişki saĝlama hususunda görevlendirilmiştir. Bundan dolayi Kemal Fevzi Bey 20 Kasım günü bizim Urmiye’deki konsolosluĝumuzla görüşme kararı almıştı ve 28 Kasım akşamı Konsolosluĝumuza gelerek kendini tanıştırdı.. Kemal Fevzi Simko’nun yeni şifresi ve Simko’nun mektubunu yoldaş Dubson’a verdi.. Mektub’un içeriĝi şöyledir: Devam edecek.. Çev: Aris Arda [email protected]
Kemal Fevzi: „Biz Koyun gibi deĝil, aslanlar gibi ölürüz“!(20)
Simko’nun Kemal Fevzi aracılıĝıyla Sovyet Konsolosluĝuna gönderdiĝı mektup:
„Gururla deĝerli şahsiyetinize teşekkürlerimi bildiriyorum.. Ben bir buçuk ay önce temsilcim Muhamed Emin Bey aracılıĝıyla şifreli bir mektup size ulaştırmıştım.. Bu mektupta sizin ile görüşme talebinde bulunmuştum. Bundan dolayı gelişmeleri detaylarına kadar sizin ile görüşmek amacıyla ve benim isteĝim üzerine gelen Merkez Komitesi üyesi olan Kemal Fevzi Beyi size gönderiyorum.. Ben insanlıĝın kurtuluşu için büyük bir görevi omuzlayan büyük Sovyet devletine büyük bir önem veriyorum. Sizin büyük devletinizin deklere edilmiş amaçlarından biri: ezilen halkları özgürleştirmek istiyor. Eĝer dünyada kahraman bir halk varsa, baĝımsızlıĝını, ulusal gururunu ve saygınlıĝı elde etmemişse ne yazık ki tarihi komşunuz olan Kürd halkıdır.. Kürd halkının gerçekten sizin yardımınıza ihtiyacı vardır. Ben de bu halkın evlatlarından biriyim.. Ben ve tüm Kürdistan o inançtayız ki yalnızca büyük Sovyetler Devleti bize gerçek yardım ve dayanışma elini uzatabilir, bizi himayesi ve kanatları altına alabilir. Ben canı gönülden şerefli ve insani devletinizin tüm talimatlarını yerine getirmeye hazır olduĝumu bildiriyorum.Sizin kara bahtlı ve bölgenin en eski halkının özgürlüĝü için insaniyet adına bize yapacaĝınız büyük yardımdan dolayı Kürd halkı büyük Sovyet devletine her zaman muteşekkir olacaktır, tarihe gururla bırakılacak bu düşünceyi boynunun borcu bilerek ilan edecektir. Sizden rıcam bu yalnızca benim ve benim çevremdeki bölgelerin talepleri deĝil, tüm Kürdistan’ın arzu ve umududur..“
Teşekkür ile Rustem (Simko)
Kemal Fevzi ile yapılan aynı görüşmede , o şöyle dedi: „bunlar Simko’nun kelimesi kelimesine söylediklerinin içeriĝidır“...Daha önce Kürd Komitesi yoldaş Aralov ile görüşmeler yapmış ve kendisine Kürd Komitesinin, Yunanlarla girdiĝi savaştan dolayı Kemalistlerin içinde bulunduĝu uygun olmayan koşullardan yararlanarak Kürd sorununu çözmek için işe girişeceklerini bildirmişlerdi.. Fakat, Kürd Komitesinin niyeti yoldaş Aralov’un verdiĝi vaatlerden dolayı gerçekleşmedi.. Kürdlerde deĝerlendirebilecekleri bu uygun koşulları elden kaçırdılar.. Şimdi Batı cephesi sorunun çözülmesinden sonra Türkler Kürdistan’da güçlerini artırmaya ve yerleşmeye ve eski siyasetlerini yenilemeye çalışıyorlar. Fakat siyasetleri başka bir biçim almış, Kürdleri Türkiye içinde daĝıtmak amacıyla Van ve Bitlis Kürdlerinin büyük bir kesimini Türkiye’nin batı vilayetlerine göndermek istiyorlar.(Bu söylenenlerden Kemal Fevzi sorumludur). Bu koşullardan Kürd halkının kendi vatanında kalması amacıyla Kürd Komitesi durum deĝerlendirmesi yaparak bu meseleye ilişkin tam karar aldı.. Bundan dolayı şimdi ilkbahar da ayaklanmak için hazırlıklara başlamıştır.. Kürd Komitesi, amaçlarına varmak için, yani bahtı kara Kürd halkını özgürleştirmek için gözü Sovyetler Birliĝi devletinin yardım ve desteĝine dikmiştir. Bunların hepsi abartılmaksızın, büyütülmeksizin konuşuldu. Kemal Fevzi son bölümünde ise : „Bana sonuç olarak Sovyet Rusyası gerçekten Kürdlere yardım eder mi etmez mi söyleyiniz?... Eĝer bize yardım etmesenizde biz mücadelemize devam edeceĝiz.. Eĝer biz Türkler tarafından yenilgiye uĝratılsak ve bastırılsak da , ama biz koyun gibi deĝil aslanlar gibi ölürüz“dedi
Yoldaş Dubson’un Kemal Fevzi’ye karşı tavrı şöyle idi: Kürd Komitesinin Van’da ve Simko aracılıĝıyla Fars sınırlarında çalışan Kemal Fevzi’yi bizden uzaklaştırmayın.. Aynı zamanda bizim verdiĝimiz sözler konusunda ise korkutmayin..Çünkü, biz o vaatleri yerine getiremeyiz.. O yardımlarda bu yakınlarda olmaz.. Bunun dışında yoldaş Dubson Kemal Fevzi ile olan görüşmede ilişkilerin korunması için çaba sarfetti... Gelişmelerden haberdar olmak, devamlı olarak Simko ve Kemal Beyin tavırları hakkında bilgi sahibi olmak ve dolaylı olarakta Erzurum’a ilişkin bilgi sahibi olmak için bu ilişki gerekiyor. Kemal Fevzi Beyin tüm söylediklerinden bir şey açıktır. Erzurum Komite‘sinin faaliyetleri diĝer aylara göre kasım ayında daha yoĝunlaşmıştı. Kuşkusuz bu faaliyetler ise örgütlenme ve Kuzey Kürdistan’da tüm güçlerin birleştirilmesi içindi.. Öyle görünüyor ki Ismail Aĝa ve Türklerin ikili ilişkileri devam ediyor. Ekim ayında Simko’nun tavrı Türklerin istemleri doĝrultusunda şöyledir: Kemalistler Simko’nun sahip olduĝu rolden yararlanıp, onun aracılıĝıyla Asurilerin Urmiye bölgesine yerleşmesini engellemek istiyorlar. Fars sınırında Simko’yu Türk siyasetinin aleti haline getirmek için mecbur etmeye çalışıyorlar. Ayrıca Türkler kasım ayında Simko’nun hareketini kontrol edebildiler ve Mar Şemhun’un öldürülmesi düşüncesi için çaba sarf ediyorlar.. Türkiye devleti, Albek kazasının 8 köyünü Simko’ya verdi. Bu köyler, Derwiş Beyin yönetimindeki Mezdeki aşiretine aittir. Daha önceleri Türkler zorla onları o köylerden uzaklaştırmış ve Fars sınırlarındaki bölgelere göndermişlerdi.. Sürgün edilen ailelerin sayısı 120 dir... Onların Urmiye bölgesine gelip yerleşme niyetleri var.. Türkler, Simko’nun oĝlu Xusrewi serbest bıraktılar, babasının yanına döndü. 20 kasım günü Xusrew 10 subay ve 10 Türk askeriyle Van’a gönderildi ve oradan da Simko’nun bulunduĝu Qeretu köyüne gittiler. Bu şekilde Türkler Simko ile ilişkilerin iyileştirdiler. Simko’ya demişler ki Asurilerin kendi bölgeleri olan Urmiye’ye dönüşleri Ingilizlerin işidir. Bu amaçla Türkiye’nın sınır bölgelerinde büyük bir propaganda yapılmıştır. Bu propagandalara göre Asuriler Simko’ya ve Kürdlere karşılar. Bu siyaset ile birlikte Türkler, Müslümanlarla Hristiyanları birbirine düşürmeye çalışıyorlar. Bunun için ise ellerinde çok fakt var.. Örnek olarak: Urmiye’nin Wizey köyünden gelen bir Kürd ile yapılan görüşmede diyor ki: Oranın askeri güçlerinin komutanı Xelil efendi Asuriler ilgili konuşmuş ve bu „gavurların“ başını kesmesini önermiştir. O, Türk devletine bu kutsal göreve başlanılmasıyla birlikte yardım edeceĝine dair söz vermiştir. Bu ise Türkiye siyasetinin sonucudur: Güvenilir kaynaklardan alınan haberlere göre Ismail Aĝa Hıristiyanların Urmiye ve Selmas bölgelerine yerleştirilmesinden korkuyor. Türklerin yürütüĝü propagandanın Kürdlerin üzerindeki etkisi yoldaş Dubson’un Kemal Fevzi ile yaptıĝı görüşmede genel olarak ortaya çıkmıştı. Kemal Fevzi yoldaş Dubson’a başarısız bir dizi soru ile Asurilerin sorununu kapatmaya çalıştı... Örneĝin Kemal Fevzi şöyle diyor: Niçin Ermeniler Kürdistan’da bizim arazi ve evlerimizi işgal etsinler?Onların bu işte amaçları nedir?Sonra bizim bu konudaki tavrımızın ortaya çıkması için dedi ki: „ eĝer siz izin verirseniz Simko kendilerine saldıracak ve Kürdistan’dan onları çıkaracak“.... Kemal Fevzi’nin bu söyledikleri gösteriyor ki kendisi Türklerin sınır bölgelerinde yarattıkları durumun tamamen etkisi altına girmiştir. Ayrıca Türkler ve Simko Asuriler sorununa ilişkin ortaklar.(açıktır ki yalnızca bu meseleye ilişkin) Bu ise Köylülerin Fars sınırlarına geliş ve gidişlerinde görünüyor.. Devam edecek... Çev: Aris Arda [email protected]
SSCB Dışişler Bakanlıĝının Ortadoĝu Bölümü ve Kürd Meselesi(21)
SSCB Dışişler Bakanlıĝının Ortadoĝu Bölümü ve Kürd Meselesi(21) Yoldaş Pastochov’un Raporu Bu yılın başında Kürd meselesine ilişkin bizim bir tavır almamız gerekiyordu..
Sovyetler Birliĝi Dışişler Bakanlıĝı bizim Ankara ve Tahran Temsilciliklerimize aşaĝıdaki talimatı verdi:
1. )Biz Kürd meselesini uluslararası bir mesele olarak görmüyoruz... Bundan dolayı Kürdistan için otonomiyi kim destekliyorsa desteklesin, reddediyoruz.
2) Bizim ilişkide bulunduĝumuz Kürd önderlerine Kürdistan için otonomi ingilizlerin propaganda ettikleri bir şiyarıdır. Ingilizler Türkiye ile olan sorunlarında bunu bir koz olarak kullanıyor. Ingiliz emperyalizmi kendi hakimiyeti altında otonom Kürdistanı ile başka önemli bir biçimde kölece bir sonucu Kürdlere hediye ediyor.
3) Kürdler Türkiye ve Fars devletleriyle doĝrudan görüşme çabaları içine girmeli, kendi durumlarını daha da iyileştirmek için bu ülkelerdeki ilerici güçlerle ilişkiye girmeleri gerekir. Dışişler Bakanlıĝındaki yoldaşların görüşlerini aktaran yoldaş Şomansky bizim Kürd sorununa ilişkin yaklaşımız aşaĝıdaki gibidir:
1)Otonom Kürdistan Ingiltere yada Türkiye’nin himayesi altında olabilir.. Ama, asla Fars devletinin himayesi altında olmamalıdır. Çünkü, Sovyetler Birliĝinin çıkarlarına karşı siyasi ve askeri bir tehlike olur. Bundan dolayı her hangi bir kayda deĝer otonomi planı oluşturulurken, üzerinde ciddi bir şekilde düşünmek gerekir.
2)Bizim Kürdistan’ın Güney(ingiliz) ve Kuzey(Türkiye) olarak bölünmesine ilişkin bilgilenmemiz gerekiyor.
a)Ingilizler, Güney Kürdistanı Irak’a baĝlamaya çalışıyorlar.
b)Eĝer Türkiye Kuzey Kürdistan’a otonomi verirse bizim çıkarlarımıza tamamıyla zarar verecektir.
c)Güney Kürdistanı Irak’a baĝlamak için Ingilizlerin Fars devleti yönetimiyle anlaşması gerekir ve birlikte Iran Kürdlerine karşı hareket etmeleri gerekir.(Mako, Urmiye, Selmas vs.. Kürdleri) Biz, kimin desteĝi ve yardımıyla olursa olsun Kürdistan için otonomiye karşıyız. Ayrıca biz hangi taraf ve her kim olursa olsun Kürd aşiretlerinin silahsızlandırılmasına da karşıyız.. Kürd savaşçı aşiretlerinin özel çıkarlarını korumak için büyük çaba sarfediniz... Onların arasında propaganda yapın ki, Kürd milletyetçiliĝi ve aşiretlerin baĝımsızlıĝı yaşamaları ve kalmaları gerekir. Onlara Türkiye ve Ingiltere taraftarlıĝını yapmamalarını söyleyin..Çünkü, onların emperyalist amaçları var.. Onlara söyleyin Ingilizler, Türkler ve Farslar onları kendi siyasi ve askeri çıkarlarına kurban etmek istiyorlar. Onlara bu devletlerin kendilerine saldırmalarına bahane vermemek için, kendi devletleriyle ayrı ayrı anlaşmaya varmaları onların çıkarındır, söyleyin..
Onlara Fars devletiyle bu hususlar üzerine anlaşmalarını söyleyin:
1) Aşiretler Fars devletinin resmi olarak tanımalılar,
2)Aşiretler tespit edilen zamanda devlete vergi vermeye hazır olmalılar,
3)Aşiretler devlete gerekli suvarileri vermeliler ve askeri hizmeti yapmalılar.. Yoldaş Somyatsky diyor ki: açıktır ki bizim Kürdlere yardımımız ve desteĝımiz askeri içerikli olmayan dar propaganda ile sınırlıdır. Açıklama ve yayınların basımı gibi........ Yoldaş Somyatsky’nin önerileri Dışişleri Bakanlıĝındaki yoldaşlarınki ile Kürdistan için otonomi, Kürd meselesinin çözümü, Kürdlerin Fars ve Türkiye devletleriyle anlaşmalarına ilişkin birbirleriyle uyum içindeler. Fakat, şu noktalarda farklıdırlar:
1)Türkiye Kürdistan’ının otonomisine karşılar.
2)Kürd aşiretlerin silahsızlandırmasına karşılar. Yoldaş Yoldaş Somyatsky’nin önerilerinden yeni olan Güney Kürdistan’ın Irak devletine karşı olmamız gerekir görüşüdur...
Sovyetler Dışişler Bakanlıĝının Ortadoĝu Bölümü :
a) Doĝu ülkelerinde kapitalizm aşamasına kadar var olan feodal kalıntıları kaldırmak gerekir.
b)Çünkü, bizim bölgede güvenliĝin var olmasında çıkarlarımız var. Bizim ne Türkiye Kürdistan’ına otonomiye ve ne de Kürd aşiretlerinin silahsızlandırılmasına karşı çıkmamız gerekir. Türkiye Kürdistan’ına akılıca bir otonomi verildikten sonra , hiç bir şekilde Fars Kuzey Kürdistan’ıyla birleşmesine imkân vermemek lazımdır. Fars Kürdistan’ının otonomisinin yıkılması uzak deĝil, yada yoldaş Yoldaş Somyatsky’nin önerdiĝi biçimde olur.. Fakat Ingilizlere yönelik şikayette ilişkin, yanı Güney Kürdistan’ın Irak’a baĝlanması „bizim karşı durmamız için hiç bir çıkarımız yok.. Çünkü, Kürdistan’ın tümü bizim hakimiyetimiz altında olmaz. Ayrıca Kürdistan’ın bir parçası Irak üzerine gitmesi iyidir. Kürdistan’ın diĝer parçaları da parçalansın.. Bu iş bizim çıkarımızadır ve sebep olacaĝı hususlar:
1) Türkiye, Irak ve Ingiltere arasındaki ciddi çelişkileri kızıştırıyor...
2) Irak(Ingiltere) zayıflanır, güçleri daĝılır ve kendilerine karşı koyacak cephe genişlenir. Bu ise bizim çıkarımıza olacaĝa benziyor. Burada sözü edilen sorulara ilişkin Sovyetler Dışişler Bakanlıĝının Ortadoĝu Bölümü, Dışişler Bakanlıĝındaki yoldaşlardan kararlarını vermelerini talep etmektedir.
Pastochov
Sovyetler Dışişler Bakanlıĝının Ortadoĝu Bölümü Başkanı Devam edecek... Çev:Aris Arda [email protected]