ANAYASA/DESTÛR ÜZERİNE
ANAYASA/DESTÛR ÜZERİNE
Aso Zagrosi
Anayasa meselesi bir hayli beni düşündüren bir olay. Yıllardan beri Güney Kürdleri hazırladıkları Anayasa’ya son biçimini vererek Kürdistan Parlamento’sunun onayına ve halk oylamasına sunmadılar. Bu durum Güney Kürdistan’da bir hayli tartışmalara neden oldu ve tartışmalar/eleştiriler hala sürüyor..
En kötü Anayasa Ana yasasızlıktan bin kat daha iyidir. Benim ilgilendiğim konu Anayasa’nın kendisi değil. Kürdler Anayasa için hangi terimi kullansalar daha iyi olur meselesidir.
Kuzey Kürd çevrelerinin yazılarına bakıldığı zaman bu konuda tam bir keşmekeşlik var ve bir dizi terim kullanılıyor. Bu terimlerden Makeqanûn, Qanûna Bingehîn, Qanûna Hîmî, Qanûna Esasî ve Qanûna Eslî vs vs… Hîm, bingehîn ve make kelimelerini çıkardığımız zaman geriye kalan hiç bir terim Kürdçe değildir. Yani Anayasa’yı isimlendirmeden ziyade Arapça tabirlerle tanımlama girişimleri var.
Bazı arkadaşlarda Güney Kürdlerden de etkilenerek Destur terimini Anayasa için kullanıyorlar. Benim Mamoste’min bana salık verdiği Kürd araştırmacılardan S. H arkadaşa sormaya karar verdim.. Kürdçe’de Anayasa’ya ne denir? diye bir soru sordum.
- H Hoca ANA …..YASA BABA YASA diye kendi kendisine konuşmaya başladı ve ekledi “Türkler ANA’yı YASA’yı da sağdan soldan çalarak bu terimi icat ettiler” dedi.. S. H Hoca bana “ Anayasa Kürdçe’ de DESTURDUR.” dedi. Ve tarihe dalarak açıklamalarda bulundu. Destur eski Kürdçe bir kelimedir ve anlamı uymak ve riayet etmektir. Bu terim Pehlevice’de “Dastvar” dır. Ayrıca Dastwa öğüt vermek ve danışmak anlamına geliyordu. Bu kelime bize tarihten miras kaldı.. Farslarda Destur olarak kullanıyorlar. Araplarda bu kelimeyi İrani halklardan alarak Anayasa için kullanıyorlar.
Aslında Destur dinsel bir terimdir ve Zerdeştilerden bize kalmıştır. Zerdeşti dinin Kürdistan’da hakim olduğu dönemlerde Zerdeşti Pîr ve Rehberlerî vardı… Bugünkü Melalar gibi Kürdistan’ın her tarafına yayılmışlardı. O dönem o Pirlere Destur/Destwar diyorlardı.. Köy halk tüm sorunlarının çözümü için DESTUR’a giderlerdi. Destur/Destwar’ın verdiği karar kanun gibiydi… Eğer biri Destur’ın kararına uymasaydı, köy halkı tarafından Destur’un dediklerine ters davrandığından dolayı suçlanırdı. Zerdeştilerin bu geleneği toplum içine yerleşmiş ve habitus durumuna gelmişti.
Bu gelenek İslam döneminde de devam etti.Timurleng Anılarında bu gerçeğe parmak basıyor. Timurleng hastalanıyor ve onu tedavi etmek için yaşlı bir adam geliyor. Halk Timurleng’e gelen yaşlı adamın Mecusilerin Destur’i olduğunu söylüyor. Bugün dahi Kürd halkı için Destur teriminin çok güçlü bir anlamı var. Mesela “Destur dan “ ve “destur derkirin” hem icaze almak ve hem de ferman vermek gibi bir şeydi. Hindistan’daki Zerdeştiler hala din alimlerine Destur diyorlar. Destur terimi Dest ve Hur kelimelerin birleştirilmesinden oluşturulmuştur. “Hur” yani Güneş anlamına gelen Kürdçedeki “Xor” tabiridir. Kutsal Tanrı Ahura yani Ahuramazda dan kaynaklanıyor. Daha da açmak gerekirse Kürdçe’deki “Destê Xwedê”(Destê Xor/Hur)anlamindadır. Tanrı Ahuramazda’nın emirlerini yerine getirenlere Destur deniliyor. Kürdistan’da yaygın bir şekilde Yarsan ve Alevilerde de üstlerinden Destur alıp dinsel görevlerini yetirme olayı var.
Yanı kısacası Destur dinsel bir geçmişe sahiptir. Bugün ise toplumun düzenini hak, hukuk ve görevlerini şematize eden Anayasa anlamına geliyor. Araplar bu terimi İrani halklardan aldılar…. Yoksa bu terimin Sami dillerle ilişkisi yoktur..
Ez destura we dixwazim.
Êvarbaş!!!!!
Aso Zagrosi