DAEŞ TARAFINDAN TÜRBESİ YIKILAN BABA/BAWA YADGAR KİMDİR?
Daeş, binlerce yıldan beri Kürdistan’a akın akın gelen yıkıcı ve kap kara bir kültürün devamı ve tamamlayıcısıdır. Her seferinde bir başka isim altında bölgeye akın ederek var olan kültürel değerleri tahrip etmişlerdir. Daeş var olan kanlı, yıkıcı ve karanlık akımların bir devamı olarak geçmişi büyük oranda Kürdlerle ilişkili olan Musul bölgesinde bir çok eski türbeleri, ziyaretleri ve kutsal tapınakları yıkıp harabeye çevirdi.
Bu kutsal yerlerden biri de BABA YADGAR’ın Kutsal türbesiydi. Daeş Baba Yadgar’ın Tulebend köyünde bulunan kutsal türbesini patlayıcılarla yerle bir etti. Bölge de bulunan başka Yarsan kutsal yerleri de büyük bir tehlike altındadır.
Üzücü olan Kürdlerin tarihi yerleri ve dinlerine ait kutsal yapıtlar yıkılırken, Kürdlerin yıkılan türbelerin sahipleri hakkında bilgi sahibi olmayışlarıdır.
Aşağıda kısaca da olsa Baba Yadgarı tanıtmaya çalışacağım.
BABA YADGAR, 1360 yılında dünyaya gözlerini açıyor. Doğum yeri hakkında farklı düşünceler var. Bazıları, Baba Yadgar’ın Şêxan köyünde başkaları da daha farklı bölgelerde dünyaya geldiğini söylüyorlar. Baba Yadgar’ın doğuşu ise Hz. İsa’ya benzer efsanelere konu olmuştur. Fakat, onun doğuşu Kürd motifleriyle süslendirilmiştir.
BABA YADGAR’ın ismi konusunda da farklı düşünceler var. Fakat, kaynakların bir çoğu asıl isminin Ahmed olduğu ve SANSEHAK’tan sonra Yarsanların ona
BABA YADGAR ismini verdikleri konusunda görüş birliği içindeler.
Baba/Bawa Yadgar Kürdistan farklı bölgelerinde eğitimini gerçekleştirdikten Sansuhak’ın yanına gidiyor. Baba Yadgar bu arada Hindistan’a dinsel bilgilerini derinleştirmek için gidiyor. Kürdistan’a geri döndükten sonra Yarsan kutsal dinini yaymaya çalışıyor.
Fakat, ne yazık ki belli bir dönem sonra
BABA YADGAR, Serane köyünde öldürülüyor. Bawa Yadgar’ın öldürülmesinin nedeni ve biçimi konusunda kaynaklar fazla bilgi vermiyorlar.
BABA YADGAR, Yarsanların önemli şahsiyetlerinden yani 7 “TEN”lerinden biriydi. Bawa Yadgar Maço lehçesiyle ardından “Zulal Zulal” adlı eserini bırakmıştır. Bu eser bir çok dinsel öğütler ve dinsel yaşamışları konu ediyor.
Bawa Yadgar öğütlerinden birinde şöyle diyor:
“Zulal koy zeman, zulal koy zeman yadgarenan zülal koy zeman,
Caka xulaman cem bîn celaman namş guştasp bê, Şam webe guman,
Ez ew nawus bim roşin kerdim man kakem Zerdeşt bê pûrey Espîtman…”
Kürdlerin düşünsel bazda ciddi açmazlarla karşı karşıya kaldığı bir dönemde Bawa Yadgar’ın tüm Kürdler için özel bir saygınlığı vardı. Kendisi Müslüman olmasına rağmen büyük Kürd şairi Mewlewî bir şiirinde Bawa Yadgar için şöyle diyor:
“Serşar sehbay bezim münacat melcey îltîcay erbab hacet,
cay ricay cergey padîşah û derwêş barega û pena pêy pêgane û xwêş,
ser û sayedar nîşandey welî yanî Yadgar Murtaza Elî…….”
BabaYadgar evlenmemişti. Çocukları olmadı. Baba Yadgar’ın ölümünden sonra iki takipçisi SEY XEYAL ve SEY WÎSAL Yarsan dinine inanlara rehberlik ettiler. Bawa Yadgar’ın mirası bu iki kişi üzerinden hala devam ediyor.
Büyük Kürd alimi Bawa Yadgar’ın kutsal türbesi Daeş tarafından yıkıldı. Fakat onun ölümünden 600 yıl sonra dahi “ZULAL ZULAL” adlı kutsal eseri hala yayınlanmış değil ve Kürd okuyucusunun hizmetine sunulmuş değildir. Yarsan dinini ve zengin edebiyatını anlamaksızın Kürd fikrini ve Kürd edebiyatını anlamak boş bir çabadır, onsuz geniş ve zengin Kürd kültürün bir tablosu ortaya çıkarılamaz.
Kendi tarihsel kültürü hakkındaki bilgisizlik, beraberinden tarihsel Kürd edebiyatı hakkında yanlış yaklaşımlara neden olmuştur.
Kürdistan’ın neresini gezerseniz geziniz oralarda bir Kûrd PÎR´in, BAWA´nin, DAYÊ, PÛR ve XATUN´un türbesiyle karşıya kalırsınız.
Pir Nazdar Xatunî Şîrazî, Pîr Rastgoyî Qeredaxî, Pîre Megrûn, Pîrmam, Pîr Mansur, Pîr Bunyamînî Şahohî, Pîr Dîlawerî Dereşîşî, Pîr Danyelî Dalahoyî, Xatun Zerbanuyî Derziyanî, Bawa Yadgar, Dayê Tewrîzî Hawramî, Dayê Xizanî Sergetî, Pûr Ferîdunî Şîrazî, Xatû Mey Zerd, Baba Nawusî Caf, Xatûn Dayrakî Rezbar………………….
Gerçi hepsi meçhul askerler gibiler. Biz Türbe ve mezarlarının yanından geçiyoruz ve onlar hakkında hiçbir şey bilmiyoruz. Belki Daeş’ın bu türbeleri yıkmasından sonra biraz onlar üzerine yoğunlaşırız..
Not: Mamoste Sidiqî Borakayî’ye Kürd Edebiyat Tarihi aracılığıyla bir çok Kürd şahsiyetini tanıtığından dolayı teşekkür ediyorum.
Soran Hemereş
W: Aso Zagrosi