ARGUVAN/ARGAOUN/ARGOVAN ÜZERİNE BİR KAÇ NOT(3)
ARGUVAN/ARGAOUN/ARGOVAN ÜZERİNE BİR KAÇ NOT(3)
Aso Zagrosi
Paul’un annesi Kallinike’nin Manici olduğu iddiası gibi benzer iddialarda Sergios için vardır. Anlatımlara göre Sergios bir Ortodoks olarak dünyaya geldi ve gençlik yıllarında Manici bir kadınla tanışıyor. Manici kadın Sergios’u heretiklere katılmaya ikna ediyor. O andan itibaren Sergios, Paulcuların ismi olan Tychikos’u alıyor. Yukarı da isimlerini verdiğim Paulist dinsel liderlerinin bir çoğu 200 yıl boyunca Bizans imparatorları tarafından öldürüldü. Constantin- Silouanos 27 yıl boyunca dini yaymaya çalıştı, deşifre edildikten sonra 682 yılında taşlanarak öldürüldü. Onun yerine geçen Symeon- Titus, 2. Justinien döneminde yakılarak öldürüldü.. Sergios- Tychikos öldürülmesi sadece dinsel kadroların imha edilmesinin bir halkasıydı.
Ermeni din adamı K. Ter Mıkırtçiyan 1893 yılında Almanya’da yayınladığı Paulcularla ilgili çalışmasında Paul’un annesi Kallinke tezine karşı bir başka tezi ileri sürüyor. Yazar Kafkasya’da MARE adlı bir kadından söz ediyor. Yunan kralları ülkede ortaya çıkan heretik yapılanmalarla başa çıkamıyor ve onları Kafkas dağlarının diğer tarafına atıyorlar.. Kafası kel olan cadı MARE çevresine topladığı insanları şeytanlaştırıyor. MARE’nin kadınlarından biri olan ŞETİ, Ararat boylarında POL isimli bir Hristiyan ile cinsel ilişkiye geçiyor ve böylelikle kanları Hristiyan kanına karışıyor diyor. Ermenilerin Medlere MARE dediklerini biliyoruz.
Ermeni tarihçisi Moïse de Khorène’nin, (Doğum tarihi 410, ölümü 490)aktardığı bilgilere göre Tigran, Med Kralı Ejdehak’ın ilk eşi Anouïch’i, Ejdehak’ın kızları olan prensesleri ve prensleri, gençleri ve bir sürü savaş tutsaklarının dahil olduğu 10.000’den fazla Med kitlesini Ağrı Dağının Doğu yakasına getirip yerleştiriyor. Medlerin yerleştirildiği alanları tarif ederken yazar şöyle diyor: Ağrı Dağının doğu yakasından Golt yani Tambat, Oskiola, Dajgouinik ve nehir boyundaki diğer yerleşim birimlerinden-yani Verandjounik- Nahçiwan kalesine ve Khram, Djoula ve Khorchakounik adlı 3 yerleşim birimine, nehirin diğer tarafında ise Ajdanakandan Nahçiwan kalesine kadar olan bölgeyi kapsıyordu. Tigran Med prensesi Anouïch’i ve kızlarını Ağrının eteklerinde sakin bir yere yerleştiriyor ve ona yine Ağrı eteklerine yerleştirilen Medlerden hizmetçiler veriyor.
Anouïch, kelime olarak “ölümsüz, ışık ve parfümlü” anlamına gelmesine rağmen, Moïse de Khorène Anouïch’i “Dragonların Anası” anlamında kullanıyor. Yazar bölgeye yerleştirilen Medlere ve Ejdehak’ın ailesinden gelenleri “Dragon ırkı” olarak adlandırmaktadır.
Moïse de Khorène eserinde Ağrı dağının çevresine yerleştirilen Medlerin daha sonra Ermenilerle savaştıklarını ve bu konuya ilişkin halk içinde anlatılan hikayeleri ve söylenen şarkıları aktarıyor.
Tabi ki yine o, bu Medleri Ejdehak ve Dragonlar diye değerlendirmektedir.
Burada anlatılan ilginç bir başka hikaye var. O da Ermeni Kralı Artaches’in eşi Kraliçe Satinik’in Dragonların Prensi Argavan ile girdiği evlilik dışı ilişki ve ardında gelen savaşlardır.
İlginç olan Maniciler üzerine geliştirilen tezlerin negatif boyutları tümden kadınlar üzerinden geliştiriliyor: KALLİNİKE, MAREvb... Konumuz ile ilişkili olabilecek Moïse de Khorène bundan yaklaşık 1600 yıl önce bölgede bulunan Medlerin devamı olan bir kraldan “Dragonların Prensi ARGAVAN” olarak söz etmesi olayıdır.
Sergios- Tychikos’un öldürülmesinden sonra yönetim onun yakın arkadaşları olan 6 kişilik bir komite tarafından oluşturuluyor. Paulcu/Manicilerin Rum dedikleri Bizans imparatorluğunun dört bir yanında saldırılardan kaçan yandaşları Arguvan’a yığılmaya başlıyor. Pierre de Silici ve Patrik Photius’un yazdıklarına bakılırsa tam bu dönem babası Manici denilerek öldürülen KARBEAS kendisine bağlı 5000 askerle saf değiştirip ARGUVAN’a gelip yerleşiyorlar. Bazı kaynaklar KARBEAS’ın 843-844 yıllarında Arguvan’a gelip yerleştiğini söylüyorlar.
KARBEAS tüm yönleriyle büyük bir devlet ve askeri tecrübeye sahip bir lider olarak var olan yapıyı tam bir devlet haline getirerek Bizanslara karşı askeri saldırıları organize etmeye başlıyor.
Karbeas’ın Bizans topraklarına karşı giriştiği sürekli ve sistemli saldırıları imparatorluğu tehdit etmeye başlıyor. Bu arada Karbeas’a doğrudan katılım ve onun tarafından farklı bölgelerden getirilen insanların çokluğu karşısında Arguvan küçük kalmaya başlyor.
Devam edecek..
Aso Zagrosi