Mîrê Mîran Îbrahîm Paşayê Mîllî’ye ait bir resmin düşündürdükleri!!
Mîrê Mîran Îbrahîm Paşayê Mîllî’ye ait bir resmin düşündürdükleri!!
Aso Zagrosi
Batı Kürdistan’dan sık sık söz ettiğimiz bu günlerde Mîrê Mîran Îbrahîm Paşayê Mîllî’nin Batı Konsoloslarıyla 1904 yılında Halep’te çekilen bu resmi dikkatimi çekti. Bu resmi çeken o dönem Holanda konsolosu olan Albert Pochedir. Resmin çekildiği yer de Albert Poche’nin Halep’teki evidir. Ayrıca bu görüşmede Fransız Konsolosu da var..
İbrahim Paşa’nın bu toplantıda Batı Konsoloslarıyla ne konuştuğunu bilmiyoruz. Ama bildiğimiz bir gerçek var. İbrahim Paşa o dönemler “Tacsız Kürdistan Kralı” olarak bugün kimsenin Kürdlüğünü ağzına almadığı Halep ve Raqqa dahil olmak üzere “Binxetê ve Serxetê”nin iki yakasının çok geniş alanlarına hüküm ettiğini biliyoruz.
Milli Federasyonun 16. Yüzyıldan itibaren bölgede etkin olduğu biliniyor. 1710-1711 yıllarında Milli federasyonuna bağlı Heseni ve Bidani aşiretleri Raqqa’ya yerleştiriliyor. Daha sonra Bamiran, Omeran ve Dodikan aşiretleri de Raqqa’ya yerleştiriliyor. Bazı kaynaklar aktüel durumda Raqqa’da bulunan soylu burjuva aileleri o dönem yerleştirilen Kürdlerdir. Osmanlı Devleti 1800 yılında Timur Paşa Milli’yi Raqqa’ya Vali olarak atamasının nedeni Milli Federasyonun bölgede sahip olduğu etkiden kaynaklanıyordu.
İbrahim Paşa’nın Halep, Raqqa ve daha başka şehirleri kontrol altına alarak deniz yoluyla dünyaya açılmak istediği biliniyor. Kürdler bugünde aynı sorunu yaşıyorlar. Halep’te yapılan bu görüşme İbrahim Paşa’nın dünyaya açılarak Bağımsız Kürdistan kurma girişiminin bir parçası olarak düşünüle bilinir.
Daha sonraki süreci kısmen biliyoruz. İbrahim Paşa İttihat ve Terakki hükümeti ile 1908 yılında çatışma içine giriyor. Halep Tarihçisi ve aynı zaman da İttihat ve Terakki yakın ilişki içinde olan Kemal Gazi “İbrahim Paşa’nın bir ay boyunca bir dağlık alanda Osmanlı ordusuna karşı direndiğini “yazıyor.
İbrahim Paşa’nın ölümünden sonra eşi Xansa Xanim de facto aşiretin yönetimini ele alıyor. O zaman Mahmud tutukludur. Mahmud 1912 yılından itibaren yeniden Milli aşiret federasyonunu inşa etmeye çalışıyor.
İbrahim Paşa’nın İttihat ve Terakki Hükümetine karşı direnişe geçtiği dönem bazı Kürd çevreleri Sultan’a karşı olduklarından dolayı İttihat ve Terakki yönetimine yakın duruyorlardı. 1913 yılında başlayan Bitlis Direnişi de İbrahim Paşa Milli’nin çizgisindedir. Birinci Dünya Savaşından sonra da Kürdler Ankara ve İstanbul hükümetleri arasında bölündü. Bu bölünmeler Kürdlere büyük zararlar verdiler. Daha sonraki Kürd kuşakları bunun cezasını çektiler.
Acaba İbrahim Paşa Milli ile görüşen Fransız ve Hollanda konsolosları kendi ülkelerine görüşme hakkında rapor sundular mı? Araştırılması gereken bir husus.