TÜRK DEVLETİ, AFRİN/MAHABAD VE BİR BELGE
- Befranbar 24, 2018, 7:58
- 3069
Aso Zagrosi
Türk devletinin AFRÎN’e karşı giriştiği barbar saldırıya ilişkin olarak yapılan değerlendirmelere baktığımız zaman bu tip saldırıları Türk devletinin anti-Kürd özünden soyutlayarak şu yada bu partinin şu yada bu kişinin tavrına bağlamak gibi naif değerlendirmeler vardır.
Bugün AFRÎN olaylarına ve Türk devletinin saldırıyı hazırlamak ve sürdürmek için ileri sürdüğü argümenlere baktığım zaman hemen aklıma 22 Aralık 1941 tarihinde
İngiltere Dışişleri Bakanı Anthony Eden’in Sovyetler Birliği yetkililerine gönderdiği mektup geldi.
O dönemler, Doğu Kürdistan’da ne JEKAF, ne HİZBİ DEMOKRATİ KURDİSTAN ve ne de Demokratik Kürdistan Cumhuriyeti kurulmuştu.
Mahabad ve çevresi İran devletinin kontrolünden çıkmıştı. Türkler bir panik ortamına giriyor ve peş peşe İngiltere Dışişleri Bakanlığına “Kürdlerin faaliyetlerine karşı” iki memorandum gönderiyorlar. Nerede Kürd pandora kutusu açılsa, Türkler hemen harekete geçiyorlar. Çünkü, Kürdleri kendi Azrail’i olarak görüyorlar.
Çevirisini yaptığım mektubu okuduğunuz zaman, Türk devletinin bugün Afrin için söyledikleri o dönem de Doğu Kürdistan için seslendirdiğini açık bir şekilde göreceksiniz..
Mektubun Türkçeye Çevirisi:
“İran Kürdistan olaylarına ilişkin Türkiye’nin endişesi
İngilizçe’den Rusça’ya çeviri
22.12.1941
İran Kürdistan olaylarına ilişkin Türkiye’nin endişesi
Türkiye Dışişleri Bakanı 02.12.1941 tarihinde İngiltere Büyükelçiliğine bir memorandum göndermiştir. Memorandum da Türk Dışişleri Bakanlığı Kürdlerin bağımsız bir Kürd devleti kurma niyetinde olduğunu ve İran’ı işgal eden güçlerin de kendilerine yardımcı olduğundan yakınıyor. Ayrıca onlar( Kürdler )Türkiye topraklarına yönelik saldırılarda da bulunuyorlar!!
Türkiye Dışişleri Bakanlığının genel sekreterliği, 05.12.1941 tarihinde çok saldırgan bir şekilde ‘eğer böyle giderse Türkiye mecburi olarak askeri güçlerini sınıra gönderir’ demiştir. Sir Bolard, Sovyetler Birliği meslektaşıyla yaptığı görüşmede kendisine Türkiyeli meslektaşını bu konuda sakinleştirmesini önermişti. Sir Bolard’a göre Türkiye’yi kuşkuya düşüren nedenlerden biri Sovyetler Birliğinin kurumları tarafından örgütlenen Kürd ileri gelenleri ve aşiret reislerinin Bakü’ya gerçekleştirdikleri seferin yankılarıdır. Sovyet Büyükelçisi yapılan sefer ve görüşmelerin kültürel içerikli olduğunu, kendi söylemiyle bu sefere ilişkin daha önceden bilgilendirilmediğini ve haberi olmadığını söylemiştir.
Türkiye devleti 11.12.1941 tarihinde Kürdlerin faaliyetleri konusunda suçlayıcı ikinci memorandumunu verdi. Sovyet Birliği işgalci güçlerince açık bir şekilde Kürd asilerine yardım yaptığını ve bunun da bölgedeki güveni tehdit ettiği, huzuru bozduğunu ve sonuçta Türkiye ile İran’ın ilişkilerini kopma noktasına getirdiğini söylüyor.
Gerçi Türkiye devletinin bu konuda söyledikleri çok abartılmıştır. Fakat, reel ve gerçek bir tehlikeli durum var. Eğer durum böyle devam ederse bu olaylar Türkiye’nin Rusya’dan ve bizden(İngiltere’den) uzaklaşmasına neden olur.
Bundan dolayı Sovyetler Birliğinin Türkiye’yi rahatlatmak için bir şeyleri yapması kazancımızadır.
Sir R. Bolard’a göre en büyük sorun Sovyetler Birliğinin denetimi altındaki bölgelerde siyaseti bazı kurum ve kuruluşlar tarafından yönlendiriliyor, ki Tahran’daki Sovyet temsilcisinin bunlar üzerindeki etkisi çok azdır.”
Benzer içerikler
Siyasi
- Gulan 27, 2024, 4:55
- 1158
Siyasi
- Gulan 13, 2021, 1:28
- 4484
Siyasi
- Gelarêzan 14, 2015, 12:00
- 2593
Siyasi
- Aso Zagrosî
- Nîsan 18, 2016, 12:00
- 3639
Siyasi
- Aso Zagrosî
- Befranbar 1, 1970, 1:00
- 3002
Siyasi
- Hêzîran 25, 2023, 2:48
- 1784
Siyasi
- Aso Zagrosî
- Befranbar 1, 1970, 1:00
- 5095
Siyasi
- Aso Zagrosî
- Hêzîran 2, 2016, 12:00
- 4765