PÎREMÊRD VE TORUNU ATİLLA SAV ÜZERINE (5)
PÎREMÊRD VE TORUNU ATİLLA SAV ÜZERINE (5)
Aso Zagrosi
Şêx Mahmud’un askeri güçleri Derbendî Bazîyan da İngiliz güçlerine yenilmesi, Şêx Mahmud’un yaralı olarak esir alınıp, önce idama ve daha sonra cezası muhabbet hapse çevrilip Hindistan’a sürgün edilmesinin ardından, Kürdlerin İngiliz güçlerine karşı tepkisinin neticesinden Güney Kürdistan’da Türklerin etkisi de daha da artmaya başladı. İngiltere Şêx Mahmud’u Türklerin etkisini kırmak için Hindistan’dan geri getirdikten sonra ikinci iktidarı döneminde çevresini Hilafet ve Türk yandaşları tarafından kuşatılmıştı. Kemalistler, Mustafa Paşa Yamulki’yi sağ yada ölü ele geçirmek istediklerini biliyoruz.( , Mustafa Paşa Yamulki ile ilgili kaleme aldığım yazı serisine bakınız) Mustafa Paşa Yamulki gibi Türklerin hedefinde olan diğer bir Kürd şahsiyeti de Cemal İrfandı. CİLXWAREKAN diye adlandırılan ve aşağılanan Türk yanlılarının hedef tahtası olan Cemal İrfan’ın öldürülmesinde Türklerin rolü incelemeye değer bir konu olarak Kürd araştırmacıların önünde duran bir görevdir.
SAÎB AİLESİ
Pîremêrd’in yeğenleri olan Saîblerin onun yaşamında önemli bir rol oynadıklarından dolayı kısacada olsa bu aile üzerine durmak istiyorum. SAV ailesi gibi Güney Kürdistan’da yaşayan akrabaları hakkında da bilgi sahibi olmak gerekiyor. Pîremêrd’in yaşamına baktığımız zaman yeğenleri onun yaşamında önemli bir yere sahipler.
Şazad Saîb ve babası Cemil Saîb hakkında bilgi vermeden önce kısaca da olsa Saîbler ailesine dair bazı bilgileri vermek istiyorum. Saîbler, Suleymaniye’nin tanınan ailelerinden biridir. Bu aile kökenini Mela Hasan Qeredaxi’ye bağlıyor. Cemil Saîb’in babası Mele Ahmed Saîb, Pîremêrd’in bacısı Habibexan ile evleniyor.. Bu aileden ön plana çıkan ve Pîremêrd’in yaşamında önemli rolleri olan Mustafa, Cemil ve Arif Saîb kardeşlerdir.
Pîremêrd, Türkiye’de olduğu zaman yeğeni Mustafa Saîb sürekli ona haber göndererek ve mektup yazarak acil bir şekilde Türkiye terk edip Güney Kürdistana geçmesini istiyor. Çünkü, Mustafa ve kardeşleri dayıların hayatını tehlike de görüyorlar. İttihat ve Terakki artıklarının iktidarı yeniden ele geçirmeye çalıştığı bir ortamda tüm Kürd yurtseverlerin hayatı tehlikedeydi. Pîremêrd’de onlardan önden gelen biriydi.
1908 yılında kurulan Kürd Teâvun ve Terakki Cemiyeti( Pîremêrd bu Cemiyetin 1907 yılında illegal olarak kurulduğunu ve 1908 yılında resmileştiğini yazıyor. Bu konunun ciddi bir şekilde araştırılması gerekiyor. O zaman büyük oranda Kürd ileri gelenleri kapsayan ilk Kürd illegal örgütlenmesi bu Cemiyettir) “ Kürd Teâvun ve Terakki Gazetesi”ni çıkarmaya başladı. 9 Kasım 1908’de İstanbul’da yayım hayatına başlayan bu gazetenin imtiyaz sahibi, müdürü ve yazarı Süleymaniyeli M. Tevfîkti( Pîremêrd ismini ilk defa Suleymaniye’de çıkardığı JÎN gazetesinde kullandı). Yanılmıyorsam bu gazete Kürdistan tarihinde Bedirxaniların Kahire’de çıkardığı KÜRDİSTAN GAZETESİNDEN sonra ikinci Kürd gazetesidir. 1909 yılında kapatılan ve 9 sayısı yayınlanan gazete de Kürdistan’ın farklı bölge ve Suleymaniye, Hewler, Amed, Erciş, Malatya ve Erzincan gibi şehirlerinden gelen yazarlar Kürdçe ve Türkçe yazılar yayınlıyorlardı. Gazete de dikkati çeken yazarlar,
Suleymaniyeli Tevfik Bey, Prof. Dr. İsmail Hakkı Baban, Diyarbekirli Ahmed Cemil(baş yazardı), Hewlerli Haydarizade İbrahim, Malatyalı Bedri, Erzincanlı Hamdi Suleyman, Hüseyin Paşazade Suleyman, Ercişli Siyah Ahmed Şewqi, Muhammed Tahir Ciziri, Mutkili Xelil Xeyali, Şerefxan Bedlisinin torunu Ahmed, Mela Saîdî Kurdî ve Süleyman Nazıf gibi yazarlar Kürd Teavün ve Terakki Gazetesine yazılarıyla katkıda bulunuyorlardı.
Pîremêrd, geçen yüzyılında başlarında Osmanlı devletinin başkentinde kurulan tüm Kürd yapılanmalarının içinde aktif bir şekilde yer aldı. Pîremêrd, Yüzbaşı Noel, Kamuran ve Celadet Bedirxan ile birlikte Malatya'ya geldiği zaman onlarla irtibat halindeydi. Ayrıca kendisi o dönem Amasya mutasarrıfı olarak Malatya mutasarrıfı Xelil Bedirxan ve Sivas Valisi Ali Galip ile ilişki içindeydi. Bundan dolayı Pîremêrd , Kemalistlerin hedef tahtasında bulunan Kürd şahsiyetlerinden biriydi. Pîremêrd’in kendisi “ Xalid Bey, Yusuf Ziya Bey, Dr. Fuad ve Kemal ile…………… Erzurum Kürd Devrim Komitesine emek verdim” diye yazıyor. Ayrıca Pîremêrd, Saîdî Nursî’yi ikna etmek amacıyla Xalid Bey’in yanına Erzurum’a götürdüğünü ifade ediyor. Fakat, ne yazık ki onu ikna etmede başarılı olamıyorlar.
Burada da anlaşılan o ki, Pîremêrd Azadi ile yakın ilişki içindedir. Pîremêrd’in kendi anlatımlarına göre Halep üzerinden Musul, Bağdat ve oradan Suleymaniye’ye geçmeden önce 1923 yılında Kemalistler tarafından gıyabından idama mahkum ediliyor.
MUSTAFA SAÎB
Pîremêrd’in yeğeni Mustafa Saîb Güney Kürdistan’da tanınan bir Kürd aydınıdır. Edebiyat dahil bir çok alanda eserler vermiştir.. Daha çok hikaye yazarı olarak bilinmektedir. Geçen yüzyılın başlarında Kamelay Lawanî Kurd adlı oluşumu kuruyor ve sekreteri oluyor. Biz daha sonraları Mustafa Saîb’i Komela Zerdeştî, Komela Pêşkewtinî Kurd ve XOYBÛN Partisinin Suleymaniye biriminin üyesi olarak görüyoruz. Pêşkewtin, Bangî Kurdistan, Jîyanewe, Jîyan, Zarî Kurmancî ve Gelawêj dergi ve gazetelere yazdığı yazılarla da tanıyoruz. Mustafa Saîb var olan siyasi faaliyetlerinden dolayı defalarca farklı şehirlere sürgün edilen bir Kürd şahsiyetidir.(Daha fazla bilgi için Kemal Rauf Muhammed’in onun hakkında 1998 yılında yazdığı ve Serdem Yayınlarında çıkan “Mustafa Saîb, Êstêrey Geşey Kurd” adlı kitaba bakınız!! )
Pîremêrd’in yeğeni Mustafa Saîb onun acil bir şekilde Türkiye terk edip Güney Kürdistana geçmesinden ısrar olmakla haklıydı. Yoksa Kemalistler onu da katlettikleri yüzlerce Kürd ileri gelenleri gibi öldüreceklerdi. Mustafa Saîb’in hatası Pîremêrd’e geri dönmesi için Türkçe bir mektup yazıyor. Pîremêrd hemen ona Türkiye’den Kürdçe bir şiirle cevap veriyor:
Misto wa dîyare toş cil xwar ekey,
Estot exurê w meylî bar ekey
Name enûsît be zmanî Turkî,
Le mîllet da maîl beşerkî
Ême ke Kurdin le laman waye
Kurdî zmaneke zor bê hawtayî
Nawî Pêxember Hemey Resule,
Nwêjman br Kurdî lay Xwa qebûle…………
…………..
Pîremêrd, Misto dediği yeğeni Mustafa’nın mektubu Türkçe yazdığından dolayı azarlıyor ve sende mi CİLXWARELİK yapıyorsun diye itham ediyor. Kürdçe’nin eşsiz bir dil olduğunu , Kürdlerin Peygambere Hemê Resul dediğini, Kürdçe dua ve namazın Allah’ın nezdinden kabul gördüğünü…… Kürd tarihine ilişkin olarak Selahaddin Eyyubi, Kerim Zend ve Şerefxanlara vurgu yapan uzun bir şiir..
Bilindiği gibi Güney Kürdistan’da ŞÊX MAHMUD önderliğinde gelişen devrim sırasında Türk ve Hilafet yanlılarına karşı CİLXWARE tabiri kullanılıyordu. CİLXWARE, bugün kullandığımız CAŞ ve HAİN kelimeleriyle eş anlamlıydı.
Devam edecek
Aso Zagrosi
25.04.2021