ŞADÎYAN AŞİRETİ(1)
Değerli okuyucular,
Kürdistan ve Kürdlerin tarihi olduğu gibi Kürd aşiretlerinin tarihi ve yerleşim alanları hakkında çok çelişkili bilgiler vardır. Kürdlere ilişkin gelecekte yapılacak araştırmaların önünü açmak ve yardımcı olmak amacıyla doğru ve yanlışlığına bakılmaksızın var olan tüm bilgi ve belgeleri toplamak gerekiyor. Kürdler arasında Şadiyan, Şadili, Şadilu, Şedîyan, Şedilu ve daha bir çok benzer isimler altında tanınan Şadiyan aşireti hakkında değerli Kürd araştırmacısı Kelimula Tewehudi’nin kaleme aldığı yazının özüne bağlı kalarak sizlerle paylaşmak istiyorum.
Aso Zagrosi
Kürd Şadilu aşireti, bugün Şadêlu olarak biliniyor. Çemişgezek aşireti ile birlikte Güney Kafkasyadan Azerbeycan’a ve oradan Xoresan’a geçtiler.
Kürdlerin Kafkasya’daki merkezleri Duvin, Çexur Saed, Bucingerd, Gence, Erivan ve Karabağ’dı. Bugün de bir çoğu Bucingerd'e yaşıyor.
Bazılarına göre Şadilular isimlerini Deysem Şadilu’dan alıyorlar. Bana göre bu tez doğru değildir. Çünkü Kürd Deysem’in annesi Şadilu aşiretindendi. Deysem’in kendisi de bu aşirettendi. Bundan dolayı aşiret ismini Deysem Şadilu’dan almamıştır.
Kürd Deysem Şadilu, 314(H) yılında Azerbeycan bölgesini denetimi altına aldı. Kesrewi şöyle yazıyor: “ Fakat, bu dönem İbrahim Beyraq oğlu Deysem adında bir Kürd’ün oğlu Azerbeycan’da bağımsızlık bayrağını kaldırdı”diyor.
İbni Miskoye’nin yazdıklarına göre Kürd Deysim’in babası “Hariciler”dendi. Harun Elşar ile bölgeye gelmişti. Harun Elşar’ın Musul’un yakınlarında öldürülmesinden sonra, İbrahim Azerbeycan’a geçiyor. İbrahim Azerbeycan’da Kürd ileri gelenlerinden birinin kızı ile evleniyor. Bu kadından Deysem adlı bir oğlu oluyor. Deysem de babası gibi Hariciydi, Halife ve Hilafette inanmıyordu. Deysem’in annesi Azerbeycan Kürdlerinden olduğundan ve bölgede Kürdler çok güçlü olduğundan dolayı Deysem iktidarı elde edebildi. İbni Hawqal’ın verdiği bilgilere göre “Deysem Şadilu’nun oğludur”. Bana göre Şadilu aşiret ismidir. Deysem’in annesi Şadilu aşiretindedir.
Kesrewi’ye göre “ Şadilu aşireti, Kürdlerin büyük aşireti olan Rewadi aşiretine bağlıdır” ve devamında ise Rewadi aşiretine ilişkin olarak ta “büyük bir aşirettir. Uşniye ve o bölgelerde yaşıyorlardı ve kendilerine ‘Hemzani’ deniliyordu”diyor. Öyle sanıyorum Hemzanlu aşiretidir. Bugün kendilerine Hemzanlu diyorlar ve Bicnurd çevresinde yaşıyorlar. İbni Xalekan’ın yazdığına göre “Rewadiler Divin şehrinin çevresinde yaşıyorlardı”yani Ermenistan’ın merkezinde. Bana göre Şeddadiler de aynı alanda ortaya çıkmaya başladılar. Şeddadi ailesinin ünlü şahsiyetlerinden biri olan Muhammed’in oğlu Fazlundur. Fazlun tam 48 yıl boyunca iktidar sahibi oldu ve Ermenilerle bir çok çatışma içinde oldu. Munecim Başı’nın yazdıklarına göre “ Halk Fazlun’u çok seviyordu. Fazlun 418(H) yılında Aras nehri üzerine büyük bir köprü inşa etti.”..Fazlun Şeddadi’nin (Şadilu) başkenti Gence şehriydi. Faxreddin Şeddadi, Şeddadilerin(Rewadilerin) büyük bir şahsiyetiydi. 550(H) yılında din adamları papazların hışmına, kin ve nefretleriyle karşı karşıya kaldı. İktidarını kardeşi Fazlun’a bıraktı.
Faruqi’nin yazdığına göre “ Şeddad, Selahaddin’in amcası Şerko ile görüşmek için Şam’a gitmeye karar verdi. Deniliyor ki Şerko’nun babası Şadi Şeddad’ın akrabasıydı.” Buradan Şadilu, Rewadi, Şeddadi, Eyubi ve Hemzanilerin hepsi aynı kökten ve aşiretten geldikleri gerçekliğine varıyoruz. Tarihsel süreç içinde bu aşiret, büyük şahsiyetlerinin isimlerini alarak kabilelere dönüşmüşler.
Bilindiği gibi bu aşiretin bir kolu, Merwan’ın oğlu Şadi’nin önderliğinde Tikrit Kalesine gelip görev alıyorlar. Daha sonra Suriye ve Mısır’a geçiyorlar ve o alan da Eyyubi Kürd Handanlığını kuruyorlar. Bu aşiretin lideri Selahaddin Eyyubiydi.. Merwan’ın oğlu, Şadi’nin oğlu Selahaddindi. Bundan dolayı onlara “EYYUBİ” diyorlar. Şeddadiler de isimlerini ŞEDDAD’tan almışlar. Şeddad, ismi Şadi ile birlikte tarihte isminden çok söz edilen Şeddadtır. Öyle sanıyorum ki Şadilu aşireti ismini büyük bir liderleri olan Şadiden almıştır. Kesrewi diyor ki sık sık sözünü ettiğimiz gibi Selahaddin Eyyubi ve ailesi Kürd aşireti Rewadi ve Şadayan dan geliyorlar. Faruqi’nin söylediği gibi Selahaddin’in dedesi Şadi isminden biriydi.
Bedlisi’de Şerefname de Selahaddin’in dedesinden söz ediyor ve şöyle yazıyor: Mısır padişah’ının dedesi Merwan oğlu Şadidir. Aslen Duvin Kürdlerinden Azerbeycan çevresindedir diyor. Fakat, Duvin bugün harabeye dönmüş bir köydür. Kendisine Kirni Çuxur Sehd köyü diyorlar. Bedlisi Şerefname’de Şadilu aşiretinden de söz ediyor. Bu aşiretin Loristan’da yaşadığını ve Lor olmadığını söylüyor.
Açık ve güvenle söyleyebilirim ki, mevcut olan Şadilular, Kafkasya bölgesinde Duvin çevresinde yaşayan Şadilulerdir. Yerleşim yerleri o alanlardı.
Deylemli Rukndewle’nin veziri ve Kürdleri “kalkanımız yapalım”diyen ibni Amid 355(H) yılında Kürdlerden 5000 Dirhem baç alıyor. Bugünün parasıyla 10 milyon Tümen ediyor. Nushed Ül Qulub yazarının anlatımlarına göre Moğollar döneminde Kürdlerden 2 bin Tümen baç olarak alınmıştır. Bu kendi başına Şadiluların çalışkan ve zenginliklerini gösteriyor.
Sayın Bastani Parezi’nin yazdıklarına göre Çexursehd bölgesinde aşağıda göstereceğimiz gibi Kürdlerden baç alınmıştır. Dunbuli Kürdleri 10 Tümen, Şadilu Kürdleri 20 Tümen, Şirwan Beylerbeyi kontrolü altında bulunan Çemişgezek ve Axdaş 1002 Tümen ve 6195 dinar, Azerbeycan’daki Dunbuli aşireti 319 Tümen ve 9096 Dinar, Şikak Kürdleri 326 Tümen ve 2022 Dinar Safeviler döneminde baç olarak veriyorlar. Bu verilen bilgiler ışığında bakıldığı zaman Çemişgezek aşireti Kafkasya’da ekonomik olarak çok iyi bir duruma sahipti.
Şadilu aşireti Xorasan’a gittiği zaman bu eyaletin Kuzey Batı bölgesine yerleşiyor. İlk önceleri Çemişgezek, Zaferanlu ve Şadilu aşiretleri tek bir liderlik altında birlikte hareket ediyorlardı. Bu aşiretlerin ilişkileri çok iyiydi ve birbirlerine yardım ediyorlardı.
Devam edecek
20 Haziran 2018
Aso Zagrosi