Büyük İskender ve Kürdler(1)
Büyük İskender ve Kürdler(1)
Aso Zagrosi
Her ne kadar bu kısa makalenin ana başlığını “Büyük İskender ve Kürdler” olarak koyuyorsam da amacım Büyük İskender ve Kürd ilişkilerini bir bütün olarak yazmak değil. Bu ilişki bir makalenin sınırları içinde irdelenecek bir olay değildir.
Ben burada kısacası Büyük İskender’in 3. Dara’yı aktüel olarak Güney Kürdistan’ın Başkenti Hewler’in yakınında Gugamela’da(bugüne kadar bu alan tam olarak tespit edilmiş değildir) yenmesi, Ahameniş Hanedanlığına son vermesiyle ortaya çıkan bağımsız Atropatene Med(Media Atropatene) Kralığına değinmek istiyorum.
Bugüne kadar Kürd tarihine dair yazan yerli ve yabancı tarihçiler eserlerinde bir kaç satırla Atropatene Med(Media Atropatene) Kralığına vurgu yaparak geçiştirmişler. Bu tarihçilerin bazıları bilinçli bir şekilde, diğerleri ise bu krallığın sahip olduğu pozisyonun bilincinde olmayarak üzerine durmamışlardır.
Atropatene Mediya, bazı tarihçilerin “Küçük Mediya” yada Diyakonof’un “Batı Mediya” dediği topraklarda ortaya çıktı.. Bugün daha çok İran devleti tarafından Azerbaycan olarak adlandırılıyor.( Türklerin bölgeye gelmesi Rewadi Kürd devleti sırasında oluyor. Bu konuda daha önce yazdığımdan dolayı geçiyorum)
Diyakonof “Med Tarihi” adlı eserinde “Atropat”tan söz ederken Ahamenişler ile Makedonyalılar arasındaki mücadele sırasında “Batı Medya’nın başında bulunan tarihi bir şahsiyet olduğunu” yazıyor.
Diyakonof Atropat ismini Zerdeştilere bağlıyor ve “Atarapata” isim olarak “Heştesp/Weştasp” ailesinde var olduğunu ve Zerdeşti dinin yayıcılarından olduğunu
söylüyor.(Diyakonof, Midya, Mektebî Nawendî Raheyandinî YNK, 2005, Silêmanî Kurdistan, sayfa 758)
Diyakonof Atropat’ın Med Birliklerinin başında Büyük İskender’e karşı 3. Dara saflarında yapılan M.Ö 333 yılında İssos savaşına katılıp katılmadığını tespit etmediğini, fakat Hewler savaşına(M.Ö 322) katıldığını yazıyor.
Diyakonof şöyle yazıyor: “bu savaşta Atropat Medlerin komutanıydı. Yarı bağımsız Kadusiler, Albaniler ve Skitler savaşta Medlere yardımcı oluyorlardı” ( Diyakonof, age, sayfa 526)
Ayrıca Diyakonof 3. Dara’nın daha önceleri bilgi toplamak amacıyla Atropat komutasında birlikler gönderdiğini de yazıyor.
- Dara Hewler yenilgisinden sonra İran’ın içlerine doğru çekiliyor ve beklentisi Atropat ve yandaşları olan güçler Büyük İskender’ın ilerleyişini karşı koyacaklar. Fakat bu beklentisi boşa çıkıyor. Zaten Büyük İskender hiç bir direnişle karşı karşıya kalmaksızın Büyük Medya’nın başkenti Hamadan’ı da alıyor. 3 Dara daha içlere doğru kaçarken “yandaşları” tarafından öldürülüyor.
Yunanlılarla Ahamenişler arasında yapılan Hewler savaşı Ahamenişlerin yenigisiyle sonuçlanınca Atropat stratejisini değiştiriyor. 3. Dara ile Büyük İskender arasında yapılan savaşta tarafsızlığını ilan ediyor. Bu durum ise ister istemez Hamadan dahil olmak üzerine bir dizi şehrin direnişsiz teslim olmasını beraberinden getirdi.
Diyakonof bu meseleye ilişkin olarak “ görüldüğü gibi Atropat Büyük İskender’in yanına gitmiyor ve Dara’ya da yardım etmiyor. Bunun belgesi ise Akbatan şehri kendisini savunmadı ve Atropat’ın müttefikleri olan Kadusiler’de 3. Dara’ya yardımcı olmadılar” diyor.( Diyakonof, age sayfa 528)
Büyük İskender ilk önce 3. Dara tarafından hapse atılan Oksodat adlı birini Med’in başına getiriliyor. Kısa bir süre sonra Oksodat’ın bu işi beceremeyeceği anlaşınca İskender Atropat’ı yeniden Medya’nın başına getiriyor. Atropat’ın yeniden Küçük Medya’nın başına Mir olarak tayın edilmesi M.Ö 328 yılında oluyor.
Atropat belli bir dönem Büyük İskender ile birlikte kalıyor ve Büyük İskender ile yakın ilişki içinde olan etkili bir Med Miriydi.
Atropat, bir kızını Büyük İskender’in en yakın komutanlarından biri olan Perdiccas’a eş olarak veriyor. Periccas Büyük İskender’in ölümünden sonra naip olarak görev yaptı. İskender’in eşi Roxsana ve hala doğmamış çocuğunun bakımını üstlendi. Yani İskender’in ölümünden sonra ilk olarak o imparatorluğun başına geçti.( https://newroz.com/tr/politics/352936/b-y-k-skender-e-i-ro-na-neden-k-rd-olmas-n)
Atropat o dönemler yapılan bir törene 100 silahlı süvari kadınla katılıyor. O dönemin bir dizi tarihçisi “Amozanlar” diye o kadınlardan söz ediyorlar.
Tarihçi Strabon, “Atropat’ın Küçük Medya’nın Makedonyalıların eline düşmesini engellediğini” yazıyor. (Strabon, Geographie de Strabon, 4. Kitap, Birinci Cilt, İmprimerie Royale, 1814 Paris sayfa 306-307 Fransızca)
Polybe’de aynı düşüncedir. Arrien ise farklı düşünüyor. Arrien’e göre Atropat Büyük İskender tarafından Küçük Medya’ya yönetici olarak atandı. 3. Dara’nın ölümünden sonra Baryaxes adlı bir Med kendisini Fars ve Med kralı ilan etti. Atropat onu yakalayıp İskender’e teslim etti. İskender’de onun Küçük Medya’daki krallığını tanıdı.( Fragments d’une histoire des Arsacides / ouvrage posthume de M. J. Saint-Martin ; publié par Félix Lajard, Birinci Cilt, Paris , sayfa 353)
Strabon “Atropat Kral ünvanını aldı, bağımsız bir devlet kurdu ve mirasçıları hala günümüzde iktidarlarını sürdürüyorlar” diyor.( Strabon, age sayfa 307)
Büyük İskender’in ölümünden sonra mirası generalleri arasında paylaştırıldı. Atropat Küçük Medya’nın kralı olarak bağımsız devletini korudu ve Strabon dönemine kadar mirasçıları iktidarlarını sürdürdüler.
Strabon M.Ö 63 yılında dünyaya geldi ve M.S 23 yılında vefat etti.
Yani Medya Atropatene Kürd devleti M.Ö 328 yılında kurulduğuna göre Strabon’un yaşadığı dönemde hala varlığını sürdürüyorsa yaklaşık olarak 300 yıl varlığını sürdürmüştür.
Hatta Medya Atropatene’nin son kralı olan 2. Artavaste M. S 19 yada 20 yılına kadar iktidarını sürdürdü. Ve karşımıza 350 yıl varlığını sürdüren bir devlet çıkıyor.
Bazıları için 350 yıl pek önemli olmayabilir, ama benim için koca ve görkemli bir tarih… Bu tarih sadece Medya Atropatene ile sınırlı değil, Kommagene Krallığı ve Kapadokya kralığı ile ilişkisi vardır.
Devam edecek
Aso Zagrosi