KÜRD KADINLARIN AVUKATI VE YURTSEVER BİR KÜRD KADINI: HEPSEXANA NEQİB
KÜRD KADINLARIN AVUKATI VE YURTSEVER BİR KÜRD KADINI: HEPSEXANA NEQİB
Aso Zagrosi
Çağdaş Kürdistan tarihinde politik ve sosyal olarak önemli bir rol oynayan kadınlardan biri de Suleymaniyeli Hepsexana Neqibtir. Hepsexan hakkında bugüne kadar derli toplu bir çalışma yapılmış değildir. Bizim elimizde onun hakkında çeşitli vesilelerle yayınlanan makaleler dışında fazla bir şey yok.
Hepsexana Neqib Kimdir?
Hepsexan 1891 yılında Güney Kürdistan’ın Suleymaniye şehrinde dünyaya geldi. Hepsexan Maruf Berzencî’nin kızı ve Kek Ahmedî Şêx’in torunu ve aynı zamanda Kürdistan Kralı Şêx Mahmud Berzencî’nin amcasının kızıdır. Hepsexana Neqib, Şêx Mahmud Berzencî’nin Kürdistan Kralığı sırasında Başbakan olan Şêx Mahmud Berzencî’nin kardeşi Şeyh Kadir ile 1922 yılında evlemiyor. Bu ailenin kökeni Kürdistan’da etkili bir din adamı olan Kadiri Tarikatının öncülerinden olan Şêx Maruf Nodî’ye dayanıyor. Baban Mirliği döneminde Şêx Maruf Nodî yaşadığı süreç içinde bu Hanedanlığının en etkili din adamıydı. Kendiside Şêx Maruf Nodî gibi Suleymaniyeli olan Nakşibendi Tarikatını Ortadoğu’ya Kürdistan’a ve o dönem Osmanlı topraklarına yayan Mevlana Xalid, Şêx Maruf Nodî ile olan çelişki ve kavgalarından dolayı bir nevi gönülü sürgüne çıktığını biliyoruz. Bizim Kürdlerin söylemiyle “Serê du beranan di dîzekê de nakele”… misalinde olduğu gibi birinin bölgeyi terketmesi gerekiyordu.
Hepsexana Neqib Kürdistan’da politik, dinsel ve sosyal olarak etkili olan bir ailenin kızı olarak, var olan imkanlarını kullanarak Kürd kadınlarını korumaya ve Kürd kadınlarının okuma yazma öğrenmesine önderlik etmeye başlıyor. Suleymaniye’de ailesel sorunlar yaşayan kadınlar ve yoksul kadınlar sürekli olarak Hepsexana Neqib’e baş vuruyorlardı.. Hepsexan elinde bulunan imkanlar çerçevesinde kadınlara ekonomik yardım yapıyor ve toplumsal sorunlarını çözüyordu. Onun Suleymaniye’deki Diwan’ı Kürd kadınlarının danışma merkezi haline gelmişti.
Güney Kürdistan’da İlk Kürd Kadın Örgütü Hepsexana Neqib Tarafından Kuruluyor
Güney Kürdistan’da ilk kadın örgütü olan “Komela Afratên Kurd” adlı oluşum 28 Haziran 1930 tarihinde Hepsexan’a Neqib önderliğinde kuruldu. Bu kadın kurumunun sekreterliğine Hepsexan ile aynı ismi taşıyan Cemil Sahib’ın eşi Hepsexana İrfane Fani getirildi. 20.yüzyılın başlarında kadın hakları, kadın kurumları ve kadınlara eğitim ocaklarını açmak kolay bir şey olmadığı açıktır. Hepsexan’ın kurduğu bu oluşum siyasi faaliyetleri dışında aynı zamanda Kürd kadınları arasında farklı alanlarda bir dayanışma aracıydı.
1919 yılında İstanbul’da kurulan “Kürd Kadınları Teâli Cemiyeti” de yine kendisi de Suleymaniyeli olan Mustafa Paşa Yamulki’nin kızı Encum Yamulki sekreterliğinde yada başkanlığında kuruldu. Kürd kadın oluşumunun kuruluşunu ve amaçlarını açıklayan Encum Yamulkidir. Sevgili Rohat Alakom bir belgeye dayanarak Şerif Paşa’nın eşi Emine’nin başkan olabileceğini gündeme getirdi. Emine Hanım o dönem yurtdışındadır. Büyük ihtimal Emine Hanım fahri başkan oluyor. Encum Yamulki daha sonra tıp eğitimini görüyor ve Paris’e yerleşiyor.(Yamulki ailesi hakkında bilgi sahibi olmak isteyen arkadaşlar benim Mustafa Paşa Yamulki Anısına yazdığım yazı serisine bakabilirler-Aso)
Hepsexan sadece Güney Kürdistan’da ilk kadın örgütlenmesine önderlik etmiyor, aynı zaman da ilk kadın okuluna da önderlik ediyor. Hepsexan kendisine ait olan bir evde kadınlar için okuma yazma kurslarını açıyor ve kendisi de bu kurslara katılıyor. Hepsexan daha sonra bu evi eğitim kurumuna bağışlıyor.
Hepsexana Neqib Yurtsever Bir Kürd Kadınıydı!!
Şêx Mahmud Berzencî’nin Kürdistan Kralığı sırasında 1923 yılında Simko Şikak Suleymaniye şehrini ziyaret ettiği etti. Şêx Mahmud Berzencî Simko’nun geleceği günü tatil ilan etti. 10 binlerce Kürd, kadın, erkek, çocuk ve yaşlı demeden her kes Suleymaniye sokaklarına döküldü.. Simko Şikak tam bir kral gibi karşılandı. Her halde Kürdistan çağdaş tarihinde Kürdistan bir parçasından diğer parçasına geçen bir Kürd liderini bu denli görkemli bir şekilde karşılamak bir ilkti. Hepsexana Neqib Suleymaniyeli kadınların Simko Şikak’ın karşılama törenine aktif bir şekilde katılması için ciddi bir rol oynamıştı.
Hepsexana Neqib sadece kadın hakları konusunda değil, Kürd ulusal haklarını talep etme hususunda da önderlik eden bir Kürd kadıydı. 1930’da İngiltere ve Irak arasında yapılan antlaşmada Kürdlerin haklarını görmezlikten gelinmesi ve yapılan seçimlerde Kürd yurtsever adaylarının dışlanması Suleymaniye halkını ayağa kaldırdı. Suleymaniye halkı 6 Eylül 1930 tarihinde barışçıl bir gösteri yapmak için “Ber Dergay Sera”(Sera Kapısında) toplantı.. İngiliz ve Irak askerleri barışçıl göstericiler üzerine kurşun yağdırdılar. Bu katliamda bir dizi Kürd öldürüldü, yaralandı ve yürüyüşe önderlik eden bir dizi Kürd yurtsever aydını ve ileri geleni tutuklandı.
Daha önceleri Hepsexana Neqib’in 1930 yılında Cenevre’deki Milliyetler Cemiyetine bir mektup yazıp Kürdlerin kendi toprakları üzerinde kendi ulusal kaderini tayin etmesini gündeme getirdiğini biliyorduk. Bu son yıllarda Dr. Kemal Mazhar Ahmed İngiliz belgeleri içinde Hepsexana Neqib’in bir başka mektubunu buldu.
6 Eylül 1930 tarihinde Suleymaniye’de barışçıl göstericilere karşı yapılan katliam “Roja Reş a şeşê Îlonê” olarak bilinmektedir.
Bu katliam üzerine gösterileri örgütleyen biri olan şair Faîq Bêkes(Şerko Bêkesin babası), Pîremêrd ve Mamoste Goran dahil olmak üzerine bir çok Kürd şairi şiirler yazdı. O dönem Şeyh Mahmud Sîdek’te gözetim altında bulunuyordu.. Katliamdan sonra Hepsexan’ın eşi dahil olmak üzerine bir dizi Kürd ileri geleni tutuklanmış, Kerkük ve Bağdat’a gönderilmişti.
Hepsexana Neqib’in katliamdan bir gün sonra yani 7 Eylül 1930 tarihinde Bağdat’ta bulunan İngiliz yetkililerine çok sert bir dil ile bir mektup yazıyor.
Hepsexan çok nazik, terbiyeli ve gül yüzlü bir insan olarak İngiltere’nin Irak sorumlusuna yazdığı mektupta hiç bir selam vermeksizin doğrudan suçlamaya başlıyor. Mektup ‘ta 6 defa yasalardan söz ediyor ve İngiltere’nin koyduğu yasalara dahi bağlı kalmadığını ve sivil halka karşı katliam yaptığına dair suçlamalardan bulunuyor. Hepsexan İngiltere ve Irak’ın zorla hiç bir kıymeti olmayan insanları seçmek için halka empoze ettiğini ve halk bunu istemediğinden dolayı sokaklara döküldüğünü söylüyor.
Hepsexana Neqib mektubunun devamında ise “ Biz Kürdler bu yapılan vahşi katliamı protesto ediyor ve damarlarımız da Kürdlük kanı olduğu süreci bu yapılanları gündeme getireceğiz” diyor.
Hepsexana Neqib, Doğu Kürdistan’da 22 Ocak 1946 tarihinde kurulan Demokratik Kürdistan Cumhuriyeti konusunda da boş durmuyor ve maddi yardım yapıyor. Bu konuda Pêşawa Gazî Muhammed’in kendisine gönderdiği bir teşekkür mektubu var.
Newroz Bayramının Güney Kürdistan’da ateşler eşliğinde kutlanması sürecinde Hepsexan sûrekli olarak Şaîr Pîremêrd’in yanındaydı.. Kadınları aktif bir şekilde Newroz kutlamalarına katılmalarını sağladı.
Tüm ramazan ayı boyunca Suleymaniye’deki “Mizgefta Gewre”de akşam yemekleri bir gelenek haline gelmiştir.. Bu geleneği de başlatan ve yaşamı boyunca sürdüren de Hepsexandır.
Hepsexana Neqib 12 Nisan 1953 tarihinde Kürdistan halkına veda etti.. Ama, o siyasal duruşuyla, yurtseverliği ile ve Kürdistan’da bir çok ilke imza atan örnek bir Kürd kadını olarak Kürdistan tarihinde (Kürdler onun için fazla bir şey yapmasalar dahi) gereken yerini almıştır.
Bazı gözlemciler “Hepsexan diwana geldiği zaman eşi Şeyh Kadir önünde ayağa kalkardı” derler.
Şeyh Kadir haklıydı!!!
Kaynaklar:
Dr. Kemal Mazhar Ahmed, Kurd û Kurdistan, Le Belgename Nîhînîkanyî Berîtanî da,
Sozan Omer, Hepsexanî Neqîb, Jinek pêşeng û reçeşkên,
Lilian Odeshe, Hepsexanî Neqîb
Aso Zagrosi
27.02.2016